Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/15500 E. 2017/2355 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15500
KARAR NO : 2017/2355
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili 04/04/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; eklemeli zilyetlikle birlikte 50 yılı aşkın süreden beri müvekkilinin mülkiyet ve zilyetliğinde olan … ilçesi,… mahallesi 501 ada 52 parsel sayılı taşınmazı 2010 yılında…’den satın aldığını, satın aldığı tarihte taşınmazın kaydında herhangi bir kayıt veya şerh bulunmadığını, satın alındıktan sonra davalı Hazinenin dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden, kıraç ve kayalık olduğu iddiasıyla … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/311 (bozma sonrası 2012/329 Esas) Esasında kayıtlı davayı açtığını, yapılan yargılama neticesinde dava konusu taşınmazın 24831,38 m2’si iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verildiği, bu karara karşı yaptıkları temyiz ve karar düzeltme taleplerinin reddedildiğini, netice itibarıyla müvekkilinin taşınmazı devralan 5. kişi olup tapuya güven ilkesi gereği tapu kayıtlarına güvenerek bu taşınmazı satın aldığını, tamamıyla iyi niyetli olduğunu, taşınmazın müvekkili tarafından satın alındığı 15/01/2010 tarihi itibarıyla tapu kaydında herhangi bir sınırlamanın söz konusu olmadığını, taşınmazın davalı tarafla ve diğer her hangi bir üçüncü kişi ile ilgisinin bulunmadığını, dava konusu taşınmazı eklemeli olarak kadim zamandan beridir nizasız ve fasılasız olarak müvekkilinin diğer maliklerle, malik sıfatıyla mülkiyet ve zilyetliği altında bulunduğunu, zira taşınmaz malın mahkeme kararı ile tescil edilmesi ve satış suretiyle müvekkili adına tescillenmesi de iddialarını desteklediğini, bu nedenle dava konusu taşınmazdan 24831,38 m2 alanın değerinin karşılığı olarak fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000.- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne,
Taşınmazın değerinin 113.727,72 .-TL olduğunun tespitine,
Taleple bağlı kalınmak suretiyle 10.000.- TL tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak davacı dava dilekçesi ile dava konusu taşınmazın değerinin tespitine ilişkin bir talepte bulunmadığı fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10000.-TL tazminat bedelinin davalıdan tahsilini talep ettiği halde mahkemece talep aşılarak taşınmazın değerinin tespitine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Açıklanan sebeplerle hükmün 2 nolu bendinin ilk cümlesi olan “Taşınmazın değerinin 113.727,72.- TL olduğunun tespitine” cümlesinin hükümden tamamen çıkarılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.