Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/15193 E. 2017/2860 K. 05.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15193
KARAR NO : 2017/2860
KARAR TARİHİ : 05.04.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava konusu … Merkez ilçesi, …. köyü 154 ada 6 parsel sayılı 746,70 m² yüzölçümündeki taşınmaz, …, … ve … adlarına elbirliği mülkiyetinde tarla niteliğiyle tapuya kayıtlıdır.
Davacı Orman Yönetimi, dava konusu taşınmazın yörede 22.7.1972 tarihinde ilân edilerek 22.7.1973 tarihinde kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli parselin kesinleşen tahdidin dışında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı Orman Yönetimi tarafından hükmün temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01/10/2013 tarih ve 2013/6496 E. – 8610 K. sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “…16.06.2011 günlü uzman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın tamamının 1972 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı açıklanmış ise de Dairenin geri çevirme kararı üzerine aynı bilirkişi tarafından hazırlanan 28.06.2013 tarihli ek raporda (B) işaretli 194 m² bölümünün orman sınırı içinde işaretlendiği görülmüştür. Bu durumda, dosyadaki hükme esas alınan bilirkişi raporunun ilim ve fen bakımından resmî belgelerin değerlendirilmesi sonucu doğru şekilde düzenlenip düzenlenmediği hususunda tereddüt oluşturmuştur. O halde, önceki keşiflerde görev almayan uzman bilirkişiler vasıtasıyla çekişmeli taşınmazın konumunun gösterildiği, müşterek imzalı rapor alınmalı, bundan sonra elde edilecek delillere göre karar verilmeldir” denilmektedir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın fen bilirkişi raporu ve ekindeki krokiye göre (B) harfi ile gösterilen 194,70 m²’lik kısmın orman vasfıyla davacı adına tesciline, (A) harfi ile gösterilen 552,00 m²’lik kısmın davalılar adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1972 yılında 18 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından orman kadastrosu yapılmış, 22/07/1972 tarihinde ilan edilmiş, 22/07/1973 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca orman olduğu saptanan (B) harfi ile gösterilen 194,70 m² yüzölçümündeki taşınmazın bu niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, hüküm yerinde “…Orman Yönetimi adına kaydına” denilmiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1 numaralı beninde yer alan “davacı Orman Yönetimi adına kaydına” cümlesi kaldırılarak, bunun yerine, “Hazine adına tapuya tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 05/04/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.