Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/15102 E. 2015/13068 K. 23.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15102
KARAR NO : 2015/13068
KARAR TARİHİ : 23.12.2015

MAHKEMESİ : …Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

… köyü, 113 ada 1 parsel sayılı 472444,11 m² yüzölçümündeki taşınmaz, yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4 maddesi gereğince yapılan … sınırlandırılması sırasında … vasfıyla … adına tesbit edilmiştir.
Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak … sınırları içinde bırakılan taşınmazının, …la ilgisinin bulunmadığı iddiasıyla tesbitin iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davacının zilyetliğe dayandığı, … kadastrosu kesinleştikten sonra 10 yıllık hak düşürücü süre içinde ancak tapu kaydına dayalı dava açılabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01/04/2014 tarih 2013/4447-2014/3916 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [… Mahkemesi tarafından 22.05.2013 tarih ve 2012/108 Esas – 2013/64 Karar sayılı ilâm ile 31/8/1956 tarihli, 6831 sayılı … Kanununun, 5/11/2003 tarihli ve 4999 sayılı … Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 6. maddesiyle değiştirilen 11. maddesinin birinci fıkrasının “Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir.” biçimindeki üçüncü ve dördüncü cümlelerinin …nın 13, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptallerine karar verilmiştir. Karar 12.07.2013 tarihli … Gazetede yayımlanmış, yayımdan itibaren 6 ay sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiş olup, 13.01.2014 günü itibariyle yürürlüğe girmiştir.
… Mahkemesinin iptal kararı ve mahkemenin ret kararından sonra 26/2/2014 tarihli ve 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 01/03/2014 tarih ve 28928 sayılı … Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve 6527 sayılı Kanunla, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı … Kanununun 11. maddesinin somut davayı ilgilendiren birinci fıkrası, “… kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir. Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler. İlân süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar kesinleşir. … kadastro komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanarak … hariç itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Getirilen bu yeni düzenlemeye göre, tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık süre içerisinde tapuya dayalı olsun veya olmasın kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açılabilecektir.
Eldeki dava 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu … olarak tescil edilen taşınmaza karşı on yıllık süre içerisinde açılmış olup, kanundaki değişikliğin derdest davalarda da uygulanması gerektiğinden tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesinin temini için temyiz isteminin kabulüne karar vermek gerektiği]ne değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan … sınırlandırılması 29/09/2008 – 30/10/2008 tarihleri arasında ilâna çıkarılmıştır.
1) Davacı gerçek kişi tarafından 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/A bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazın 1/A bölümünün 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde hükmüne göre … içi açıklık niteliğinde … sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/A bölümüne ilişkin kısmı yönünden onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı gerçek kişi tarafından 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/B bölümüne ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
İncelenen dosya kapsamına göre, mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın 1/B bölümünün bitişikteki komşu, … mahallesi 103 ada 25 parsel sayılı … bahçesi niteliğinde gerçek kişi adına tapuda kayıtlı taşınmaz olduğu ve bu taşınmazlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde … içi açıklık olmadığı, memleket haritası ve hava fotoğraflarında … sayılmayan yer olarak gözüktüğü, ziraatçi bilirkişi raporuna göre de taşınmazın zilyetlik ile kazanılacak yerlerden olduğu ve 20 yılı aşkın süredir tarım arazisi olarak zilyet ve tasarruf edildiğinin bildirildiği, mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarının zilyetlikleri doğruladığı, bu durumda, taşınmazın … sayılmayan yer olduğu, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17 maddeleri ve Türk Medenî Kanununun 713. maddesinin koşullarının oluştuğu anlaşıldığından, davanın kabulü kararı verilmesi gerekirken, taşınmazın … içi açıklığı olduğu bu nedenle zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi tarafından 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/A bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile buna ilişkin hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi tarafından 113 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/B bölümüne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile anılan bölüm yönünden hükmün BOZULMASINA 23/12/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.