Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/15007 E. 2017/3671 K. 26.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15007
KARAR NO : 2017/3671
KARAR TARİHİ : 26.04.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … ilçesi, … köyü 1196 parsel sayılı 4420 m² yüzolçümündeki taşınmaz, çayır vasfı ile tapu kayıtları uygulanarak … ve arkadaşları adına tesbit edilmiştir. Davacı … Yönetiminin, çekişmeli taşınmazın … sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla yaptığı itiraz üzerine, Kadastro Komisyonu, 766 sayılı Kanunun 29. maddesi hükmünce yetkisizlik kararı vererek tutanak ve eklerini kadastro mahkemesine göndermiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 1196 parselin tesbit harici bırakılmasına karar verilmiş; davalı … tarafından, taşınmaza ait tapu kaydı bulunduğu, … Bakanlığının mütalaasını isteyen kanunun yürürlükten kaldırıldığı gerekçeleri ile hüküm temyiz edilmekle, 7. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 03/06/1986 gün ve 1986/11899 E. – 5870 K. sayılı bozma kararında özetle; “2896 sayılı Kanunla 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi değiştirilmiş ve aynı Kanunun 61. maddesi hükmü ile geçici 1. madde yürürlükten kaldırılmıştır. Davalı taraf tapu kaydına dayanmıştır. O halde mahkemece, komşu parsel tutanakları ve onların dayanağı olan belgeler getirilerek davalı tarafın dayandığı tapu kaydı yerel ve uzman bilirkişi aracılığı ile mahalline uygulanmalı, bu uygulama ile ilgili olarak uzman bilirkişiden krokili rapor alınmalı, taşınmazların tümünün veya bir bölümünün tapu kaydının kapsamı içinde kalıp kalmadığı saptanmalı, ondan sonra 6831 sayılı … Kanunun değişik 1. maddesi hükmünce uzman bilirkişi aracılığı ile yeniden … araştırması yapılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne, 1196 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptaline, … vasfıyla … adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından taşınmazın konumunun belirlenmediği, taşınmazın tarım arazisi olduğu, yeniden oluşturulacak heyetle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması istemiyle temyiz edilmiştir. Dairenin 12/03/2013 tarih ve 2012/14107 – 2013/2601 E-K sayılı kararıyla bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece öncelikle; … kadastrosu yapılmış ise buna ilişkin tüm tutanaklar ve haritası ile eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile çekişmeli taşınmazı tüm komşu parselleri ile birlikte gösterir orijinal kadastro paftasının bir sureti ile çekişmeli taşınmaza ve komşu parsellere ait kadastro tutanak örnekleri ile kesinleşmiş iseler, oluşum nedenini de gösterir tapu kayıtları, itirazlı iseler, dava dosyaları ve çekişmeli 1196 parsel sayılı taşınmazın tesbit tutanağında yer alan dayanak tapu kayıtları tüm geldi ve gitti kayıtları ile birlikte ilgili yerlerden getirtilmeli, bu tapu kaydının kadastro sırasında dava konusu parsel dışında başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise bu parsellere ait kadastro tespit tutanak örnekleri ile kesinleşmiş iseler, kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları itirazlı iseler dava dosyaları getirtilmelidir. Mahkemece, yukarıda belirtilen belgeler getirtildikten sonra,
halen … ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman … yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir … yüksek mühendisi, bir fen elemanı ve bir ziraat bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, usulüne uygun … araştırması yapılmalı; dayanak tapu kaydı, yerel bilirkişi marifetiyle zemine uygulanmalı, tapu kaydı uyduğu takdirde, taşınmazın öncesinde … olup olmadığı da gözönünde bulundurularak 4785 sayılı Kanun hükümleri ve tapu kaydı tartışılmalı, dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içeriyor ve sınırda da eylemli … var ise, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazın kapsamı, … veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmelidir. Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın … sayılan yerlerden olmadığı ve tapu kaydı kapsamında kalmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davalılar yanında, (murisler) yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunuı ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.” denilmektedir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın reddine, dava konusu taşınmazın, tespit gibi 18 pay kabul edilerek … ve müşterekleri adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 26/04/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.