Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/14948 E. 2015/12265 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14948
KARAR NO : 2015/12265
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2014
NUMARASI : 2013/384-2014/203
DAVACI : Orman Yönetimi
DAVALILAR : V.. G.. ve Ark.

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Tapuda davalı adına kayıtlı olan eski Duacı köyü 43 sayılı 3140 m2 yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan uygulama kadastrosu işleminde, 27911 ada 1 parsel sayısı, 3131.37 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “Tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ilâ 08.07.2010 tarihleri arasında ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
Davacı Orman Yönetimi, Kadastro Mahkemesine verdiği 08.07.2010 tarihli dava dilekçesiyle, Duacı köyü eski 43, yeni 27911 ada 1 nolu parselin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen orman sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmış, mahkemece, çekişmeli parselin uygulama kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, ilk kadastroda belirlenen sınırlara uyulacağı, tapudaki maliklerin intikal ve ifraz işlemine tâbi tutulmaksızın olduğu gibi tapu siciline aktarılacağı gerekçesiyle davanın reddine, 27911 ada 1 sayılı parselin 3131.37 m2 olarak tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırların ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.02.2012 gün ve 2011/17656-1892 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Bozma kararında özetle; “Mahkemece, çekişmeli parsellerin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle 29.11.2006 tarihli ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğe uygun olup olmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli, dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazların bir bölümünün kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan Devlet Ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmelidir” denilmiştir.
Mahkemece ilk kararda direnilmesi üzerine; Yargıtay HGK’nın 26.12.2012 gün ve 2012/20-1648 Esas ve 2012/1375 Karar sayılı ilâmı ile direnme kararı, özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmanın kanun ve teknik ölçülere uygun olduğundan buna yönelik davanın reddine, dava konusu eski 43, yeni 27911 ada 1 parselin 3131,37 m² olarak, yüzölçümünün düzeltilmesine ve tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, Orman Yönetiminin mülkiyete yönelik açtığı davada 3402 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hükmün taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine, dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın, kısmen orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, Antalya ili, Kepez ilçesi, Duacı köyü 27911 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, davalı adına olan tapu kaydının 03/03/2014 tarihli krokide (A) harfi ile gösterilen 882,04 m2 bölümünün iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından krokide (A) harfi ile gösterilen bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu işlemine itiraz ile tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında 8 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 7 numaralı Orman Kadastro Komisyonuna bağlı 3 numaralı ekip tarafından yapılıp 14.05.1980 tarihinde, komisyon çalışmaları da 11.03.1981 tarihinde ilân edilerek, itirazsız yerlerde 14.05.1981, itirazlı yerlerde ise 11.03.1981 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi ve 23.12.1988 tarihinde ilânı edilen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile işaretli 882,04 m2 bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmişse de, karar dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın 1946 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırı içine alınması işlemine karşı, taşınmazın önceki maliki ve davalıların miras bırakanı olan M.. G.. ile Orman Yönetimi arasında görülüp kesinleşen orman kadastrosuna itiraz davası sonunda Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1957/364-1959/347 sayılı kararıyla Ağustos 322 tarih 137 numaralı tapu kaydı kapsamında kalan 40 ve 60 dönüm yüzölçümlü iki parça taşınmazın orman olmadığı belirlenerek; tahdidin iptaline karar verildiği, 1960 yılında yapılan kadastro sırasında da mahkeme kararına konu olan taşınmazlardan 43 parselin M.. G.. adına tespit edildiği, yine 2010 yılında yapılan 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek. 4. madde düzeltme çalışmasında sözü edilen mahkeme kararı uygulanarak, bu karar kapsamındaki taşınmazların P.6-7-8-9 numaralı iç parsel olarak orman sınırı dışında bırakıldığı, çekişmeli taşınmazın da P. 8 parsel numaralı iç parsel içinde kaldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, temyize konu davanın HMK 303. maddesi hükümleri gereğince, kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi.