Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/14548 E. 2015/12042 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14548
KARAR NO : 2015/12042
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Yörede, 2008 yılında yapılan arazi kadastro çalışmalarında, … köyü 1129 ada 23 parsel sayılı 103807,56 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, çalılık niteliği ile … adına tespit edilmiş ve bu tespit kesinleşerek, 19/12/2008 tarihinde tapuya orman olarak tescil edilmiştir.
Davacı …, 37 tahrir nolu meranın 1965 yılında kesinleşen 1129 ada 24 nolu orman parseli içinde bırakıldığını, meranın orman olarak tesbitinin iptali ile mera olarak sınırlandırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın orman içi açıklık olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 11/12/1964 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece dava konusu 1129 ada 23 parsel sayılı taşınmazın orman içi açıklık olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; meralarda orman içi açıklık olmayacağı gibi taşınmazın yüzölçümü gözönüne alındığında 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde olmadığından, mahkemenin bu yöndeki gerekçesi yerinde değildir. Ne var ki; mahkemece, usûlünce orman ve mera araştırması yapılmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu nedenle; mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmaz ile komşu parsellere ilişkin kadastro tespit tutanak örnekleri, kesinleşen orman kadastrosuna ait tüm tutanaklar ve haritalar ile eski tarihli memleket haritası, amenajman planı, hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen … Bakanlığı (… Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmelidir.
Yukarıda açıklanan araştırma sonucu taşınmazın kesinleşen Devlet Ormanlarının dışında kaldığının saptanması halinde; bu kez eski tarihli memleket haritası, amenajman planı, hava fotoğrafı ile münhanili haritalar, varsa topografya haritaları ile memleket haritası ve hava fotoğrafları çekişmeli taşınmaza ve çevresine uygulanarak haritalardaki konumu saptanıp, taşınmazın eğimi duraksamaya yer vermeyecek biçimde hesaplatılmalı, anılan belgeler, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; çekişmeli taşınmaza komşu kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanaklarının dayanakları uygulanmalı, 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğunun düşünülmesi; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresinin incelenmesi; varsa üzerindeki ağaçların cinsleri yaşları, adetleri belirlenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli raporun alınması, hukuken ve bilimsel olarak ve Hukuk Genel Kurulunun 15.11.2000 gün ve 2000/20-1663/1694 sayılı kararında açıklandığı gibi eğimi % 12’nin üzerinde olan toprak ve orman muhafaza karakteri taşıyan funda veya makiliklerle örtülü yerlerin orman niteliğinde ve 6831 sayılı Kanunun 1/J bendi kapsamı dışında olduğu gözetilmeli; mera iddiası olduğundan, tahsisli mera kaydı bulunup bulunmadığı sorulmalı, var ise getirtilip mahalline uygulanmalı, taşınmaz başında dinlenilecek olan tanıklar ile komşu köylerden belirlenecek yerel bilirkişilerden, taşınmazın kadim mera olup olmadığı sorulmalı, ayrıca zirai bilirkişiden de bu hususta incelemeye dayalı rapor alınmalı ve toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.