Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/14237 E. 2017/2910 K. 06.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14237
KARAR NO : 2017/2910
KARAR TARİHİ : 06.04.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ile Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, … ilçesi, … beldesi, … mahallesinde 1967 yılından beri zilyetliğinde bulunan, içerisinde yaklaşık 60 adet zeytin ve çeşitli ağacın bulunduğu yaklaşık 3000 m2 taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının oluştuğunu belirterek adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalı Hazine vekili, 22.05.2014 tarihli celsede çekişmeli taşınmazın TMK’nın 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 13/01/2014 tarihli orman bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen 912,059 metrekarelik kısmın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 13/01/2014 tarihli orman bilirkişisi raporunda (B) harfiyle gösterilen 1632,187 metrekarelik kısma ilişkin talebin reddi ile davalı Hazinenin talebinin kabulüne ve belirtilen yerin “orman vasfı” ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ile Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 20.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması, 1954 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Arazi kadastrosunun kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; 4721 sayılı Medeni Kanunun 713/3 maddesi uyarınca, tescil davaları Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılmalıdır. 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile …. Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletilmiş; bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmışlardır. Bu nedenle, büyükşehir sınırları içinde yer alan … beldesinin tüzel kişiliği sona ermiş olup, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca, yerine, bağlı bulunduğu .. ilçe Belediye Başkanlığı geçmiştir. Bu durumda, 5216 sayılı Kanun hükümleri ve 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, .. beldesinin bağlı bulunduğu … Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve … Belediye Başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde … Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın re’sen gözetilmelidir.

Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine ile Orman Yönetimi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi.