Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/14100 E. 2017/3107 K. 11.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14100
KARAR NO : 2017/3107
KARAR TARİHİ : 11.04.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve … vekili (…. köyü tüzelkişiliği sona erdiğinden) tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu 12.7.1982 tarihli dilekçesinde, müvekkiline ait olan … ilçesi, … köyü, Manal mevkii 1769 sayılı parselin davalı … Yönetimi tarafından orman tahdidi içerisine alındığını, ancak taşınmazın tapulu ve orman sayılmayan yerlerden olduğu iddiasıyla, taşınmazın orman tahdidi dışına çıkarılmasını talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosya görevli … Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro mahkemesince keşif avansının yatırılmadığı ve davanın ispat olunamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.9.2000 tarihli ve 2000/5878-6706 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: ”…Mahkemece verilen ara karar üzerine davanın reddine karar verilmişse de, ara kararın HUMK’nın 163. maddesi ve Yargıtay HGK’nın 26.2.1975 gün ve 1273/258 sayılı kararına aykırı olduğuna…” değinilmiştir.
Mahkemece, davanın reddine, 1769 sayılı parselin tespitinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş hüküm, davacılar vekili ve … vekili (… köyü tüzelkişiliği sona erdiğinden) tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman tahdidine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk defa 6831 sayılı Kanun ve aynı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulama çalışmaları seri bazında 1980 yılında yapılıp 1981 yılında ilan edildiği ancak devam eden dava nedeniyle kesinleşmemiştir, genel arazi kadastrosu ise 766 sayılı Tapulama Kanununa göre 1977 yılında yapılıp 20.3.1978-19.4.1978 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyleki;
1) Orman kadastro itiraz davalarında pasif husumet 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince Orman Genel Müdürlüğüne aittir. Mahkemece davaya sonradan dahil edilen … köy tüzel kişiliği ve 6360 sayılı Kanun gereğince … Belediye Başkanlığına mahkemece gerekçeli kararın tebliğ edilmiş olması ilgili köy ve belediyeye taraf sıfatı kazandırmaz, mahkemece kurulan hüküm ancak davanın tarafları tarafından temyiz edilebileceğine göre taraf sıfatı kazanmayan … Belediye Başkanlığının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davacı adına tapuda kayıtlı 1769 sayılı parsel yörede 1981 yılında yapılıp mevcut dava nedeniyle 108-109-110-111 OST noktaları arasındaki orman tahdidinin kesinleşmediği bölümünün orman tahdidine itirazına ilişkindir.
Kural olarak orman tahdit haritaları, çalışma tutanakları ve tahditin yapıldığı tarihteki hava fotoğrafları ve memleket haritasına uyumlu olmasını gerektirir. Dosyada bulunan ve yörede 1744 sayılı Kanun kapsamında yapılan orman tahdit ve çalışma tutanaklarının 19. sayfasının 3. paragrafında 1769 sayılı parselin bütünü ile tahdit dışında bırakıldığı tereddüte ve yoruma meydan bırakmayacak açık bir şekilde ifade edilmiş olduğu görülmüştür. Çalışma tutanaklarındaki bu belirleme gözardı edilerek haritada parselin kırılma noktaları gösterilmeksizin 108 ve 109 OST noktaları arasında düz bir çizgi ile tahdit hattının belirlenmiş olması tutanaklardaki açıklamalara aykırı olduğundan bu aykırılık Orman Yönetimi lehine yorumlanamayacağı gibi bu husus dikkate alınarak davacının davasının kabul edilmesi gerekirken aksine düşüncelerle reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Davalı … Başkanlığının temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2) Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz karar harcının istek halinde davalı … ve davacılara ayrı ayrı iadesine 11/04/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.