Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/13991 E. 2017/2617 K. 29.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13991
KARAR NO : 2017/2617
KARAR TARİHİ : 29.03.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki … kadastrosuna itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ve davalılar … ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, dava dilekçesinde yörede 2004 yılında ilk kez yapılan ve 24/02/2011 tarihinde ilan edilen 6831 sayılı Kanununa göre yapılan … kadastrosu ve 2/B çalışması sırasında, … köyü mülki hudutları içerisindeki 15 ve 30 … sınır noktaları ile çevrili olan taşınmazın Kadastro Komisyonu tarafından ziraat alanı olarak tesbit edildiğini, ancak bu taşınmazın öncesi ve fiili durum itibariyle … olduğunu ileri sürerek, … kadastro komisyonunun taşınmazı ziraat alanı olarak belirleyen tesbitinin iptali ile taşınmazın tamamının … vasfıyla tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulüne ve bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 33592,48 m² yüzölçümündeki taşınmazın … niteliği ile … adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükmün davacı … Yönetimi ve davalı … temyiz etmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16/05/2013 gün ve 2013/3541 – 2013/5707 sayılı kararıyla, “İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman … bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın krokide (B) harfi ile gösterilen bölümün … sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece, davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece, taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün … sınırları içine alınmasına karar verilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan “taşınmazın” kelimesinden sonra gelmek üzere “… sınırları dışında bırakılma işleminin iptaline, … sınırları içine alınmasına ve bu bölümün 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına” karar verilmiştir.
Davacı … Yönetimi temsilcisi ile davalı … ve … Bakanlığını temsilen … vekilinin karar düzeltme talebi üzerine, Dairemizin 2013/10045 E. – 2014/4220 K. sayılı ilamı ile “mahkemece yapılacak iş: yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler hazır olduğu halde keşif yapılarak, öncelikle, dava dilekçesi yerel bilirkişilere ayrıntılı biçimde okunup anlatılmalı, dava dilekçesinde 15 ve 30 … sınır noktaları ile çevrili alan olarak tarif edilen yer içinde kalan taşınmazlar zeminde yerel bilirkişilere gösterilerek dava konusu bu yerlere zilyet olan gerçek veya tüzel kişiler bulunup bulunmadığı tereddütsüz bir şekilde saptanmalı, dava edilen yer içinde kalan taşınmazlara zilyet olan gerçek veya tüzel kişiler varsa bu kişilere Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak, dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ ettirilip, bu davada da yer alma olanağı verilerek, dosyada taraf teşkili tamamlandıktan ve davada yer alan tüm tarafların savunma ve delillerini bildirmelerine olanak tanındıktan sonra işin esasına girilip sonunca göre hüküm kurulması olmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde düzelterek onandığı anlaşıldığından, davacı … Yönetimi temsilcisinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki düzelterek onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir” denilerek karar düzeltme talebi kabul edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne,164 sayılı … Kadastro Komisyonunca 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince … sınırları dışına çıkarılan … ilçesi, … köyünde bulunan ve 27.04.2012 havale tarihli bilirkişi heyetinin rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 33592,48 m2’lik kısmın … sınırları dışında bırakılma işleminin iptaline, taşınmazın bu kısmının … sınırları içerisine alınmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi, davalılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan … kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
1)Davalılar … ile … taşınmazın tamamının 2/B vasfındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek hükmü temyiz etmiş ise de taşınmazın 2/B’ye konu edilmeyip … tahdit dışında bırakıldığı ve uzman bilirkişi raporlarına göre de … sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre … vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)… Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince; taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 17292,16 m2 bölümü de dava konusudur ve (A) harfi ile gösterilen kısım bir bölümü ile … niteliği ile … sınırları içerisine alınan ve … olduğu belirlenen (B) harfli bölüm diğer yönlerden ise kesinleşen … ve … Devlet ormanları ile çevrilidir. … içi açıklığı dört tarafı ormanla çevrili yerler 6831 sayılı Kanunun 17. maddesi gereğince … sayılan yerlerdendir. Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin … olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi … olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten … sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi … iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN … İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI … BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayımlanan … Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince … olarak sınırlandırılması gerekir.
Mahkemece değinilen yönler gözetilerek dava konusu taşınmazın (A) ile gösterilen bölümünün de … sınırları içine alınmasına karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılar … ile … vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün belirtilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/03/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.