YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13538
KARAR NO : 2017/2620
KARAR TARİHİ : 30.03.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, … ilçesi … köyünde kain mülkiyeti hazineye ait 3220 parselin bitişiğinde yer alan yaklaşık 162,28 m² yüzölçümlü taşınmazın 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosu çalışmaları sırasında işlem görmediğini, 1940 yılında … sınırları içerisinde bırakıldığını, 1993 yılında yapılıp kesinleşen çalışmalar sırasında 2/B parseli olarak … dışına çıkarıldığını ama 5831 sayılı Kanunun 4. maddesi uygulamaları sırasında taşınmaza ilişkin kadastro tespit çalışması yapılmadığını, 3220 parsel sayılı taşınmazla bir bütün halinde kullanıldığını, bu durumun 3. kişiler tarafından … karşı açılan ve husumetten reddedilen kadastro mahkemesinin 2010/60 esas sayılı dosyasında sabit olduğunu belirterek taşınmazın 2/B parseli olarak tapuya kayıt ve tescili ile kullanım kadastrosunun fiili kullanım durumlarına göre sınırlarının ve kullanıcılarının belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asli müdahil … Yönetimi vekili 26.06.2013 harç tarihli dilekçesi ile davaya konu yerin kesinleşmiş … sınırları içerisinde kaldığını belirterek … vasfı ile … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, dava, taşınmazın bulunduğu … Köy Tüzel Kişiliği ile fiili kullanıcı …’ye ihbar edilmiştir.
Mahkemece yargılama sonucunda davanın kabulüne, … ilçesi … köyü Köyiçi mevkii 3220 parsel bitişiğinde yer alan bilirkişiler … ve… tarafından tanzim olunan 21.10.2013 tarihli rapora ekli krokide (A) (A1(94m²)+A2(68,28 m²)) harfi ile gösterilen kahverengi boyalı 162,28 m²’lik taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca … sınırları dışarısına çıkarılan alan vasfı ile bahçe cinsi ile … adına tapuya kayıt ve tesciline, kullanıcısının … kızı … olduğu ile taşınmaz üzerindeki iki katlı evin … kızı …’ye ait olduğunun taşınmazın beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş, hüküm asli müdahil … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kullanım kadastrosu sırasında, tutanak düzenlenmeyen dava konusu taşınmaza, … adına tutanak düzenlenerek, beyanlar hanesine kullanıcı olarak adının yazılması istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen … kadastrosu ile daha sonra 21/05/1993 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Kullanım kadastrosu çalışmaları birim bazlı yapılan yıllık planlamalar doğrultusunda ve daha önceden … adına … sınırları dışına çıkarılmış bulunan 2/B parsellerinde yapılır.
Çalışmalar başlamadan önce, ilk olarak 2/B paftalarının aplikasyonları yapılır, varsa teknik hatalar düzeltilir ve kullanım kadastrosu bu sınırlar içinde yapılır. Belirlenen sınırlar içinde kalan ancak, fiili kullanım durumuna aykırı olarak hakkında tutanak düzenlenmediği iddia olunan taşınmazlar yönünden fiili kullanıcı iddiasında bulunan kişiler tarafından … (kamuya terk edilen yol vb yerler için ilgili kamu tüzel kişiliği dahil) aleyhine dava açılması da mümkündür. Açılacak bu davada, çekişmeli taşınmazın öncesi 2/B parseli olması ve zaten … mülkiyetinde bulunması nedeniyle, taşınmazın … adına tescili ile beyanlar hanesine kullanıcı ve/veya muhdesat şerhi verilmesi istenebilir. Diğer taraftan, kullanım kadastrosu çalışmasına tâbi 2/B parseli içinde bulunduğu halde, aplikasyon ve teknik hatanın düzeltilmesi çalışmaları sırasında yapılan yanlışlıklar sonucu kullanım kadastrosu sınırları içine alınmayan taşınmazlar varsa; idarenin, kullanım kadastrosu yapılması planlanan 2/B parselinin bir bölümünü kullanım kadastrosu yapılacak sınırlar dışında bırakma yetkisi bulunmadığından; bu taşınmazlar hakkında da 2/B parseli olarak … adına tescil edilmesi ve kullanıcı ya da muhdesat şerhi verilmesi istemiyle dava açılması da mümkündür.
Somut olaya gelince, davacı, kullanım kadastrosu sırasında, 2/B parseli kapsamında olduğu halde 2/B parselinin bir bölümünün kullanım kadastrosu sınırları dışında bırakılarak hakkında tutanak düzenlenmediği ve bu bölüm üzerinde fiili kullanımın bulunduğu iddiasına dayanarak, sözkonusu taşınmaz bölümlerinin … adına tescili ve kullanıcısı adına şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. İdarece, çekişmeli taşınmazın da içinde bulunduğu iddia edilen 2/B parselinde kullanım kadastrosu çalışmaları yapıldığı anlaşıldığına göre, davacının tescil ve şerh istemiyle dava açmasında bir usûlsüzlük bulunmamakta ise de hükme esas alınan bilirkişi raporunda sadece (A1) ile gösterilen 94,00 m2’lik kısmın 2/B uygulaması ile … adına … sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu, (A2) ile gösterilen 68,28 m2’lik kısmın … sınırları içerisinde kalan yerlerden olduğu ve bu kısımda 2/B uygulaması yapılmadığı tespit edilmesine rağmen mahkemece (A1) ve (A2) ile gösterilen toplam 162,28 m2’lik kısım için kabul hükmü kurulması doğru görülmemiştir. Mahkemece, (A1) ile gösterilen 94,00 m2’lik kısmın 2/B uygulaması ile … adına … sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu dikkate alınarak bu kısım için kabul kararı verilmesi, (A2) ile gösterilen 68,28 m2’lik kısmın … sınırları içerisinde kalan yerlerden olduğu ve bu kısımda 2/B uygulaması yapılmadığı dikkate alınarak bu kısım için red kararı verilmesi gerekirken her iki kısım için de kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; asli müdahil … Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/03/2017 günü oy birliği ile karar verildi.