Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/13361 E. 2015/12918 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13361
KARAR NO : 2015/12918
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

MAHKEMESİ : …Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davada … 25. Asliye Hukuk ve … 19. İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, davacının yapmış olduğu ev işleri nedeniyle, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti alacağı istemine ilişkindir.
İş Mahkemesince, uyuşmazlığın, 4857 sayılı İş Kanununun 4/e maddesi gereğince iş mahkemesinin görevine girmediği ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Asliye Hukuk Mahkemesince ise, davalının davacı şirkette sigorta kaydının bulunduğu, çalıştığı dönemde işçi statüsünde bulunduğu, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesi ve davacıya ait sosyal güvenlik kayıtları bulunduğu ve uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir
4857 sayılı İş Kanununun 4. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca, “Ev hizmetlerinde çalışanlar” hakkında bu Kanun hükümlerinin uygulanmayacağı, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1. maddesi uyarınca İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yerinin iş mahkemeleri olduğu, ev hizmetlerinde aşçı, uşak ve temizlikçi gibi işlerde çalışan işçi ile ev sahibi işveren arasındaki uyuşmazlıklarda, Borçlar Kanununun hizmet aktine ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği kuşkusuzdur.
Somut olayda, davacının, davalı şirketin ortağı olan … Davudoğlu’nun evinde haftanın 6 günü çalıştığını ileri sürerek, işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istediği anlaşılmıştır. Bu durumda, davacı, her nekadar davalı şirkette sigortalı işçi olarak görünmekte ise de, münhasıran şirket ortağına ait evde ev işlerinde çalıştığı anlaşıldığından, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında hizmet akdi niteliğinde bulunduğu ancak, İş Kanununun 4/1. maddesinde “Aşağıda belirtilen işlerde ve iş ilişkilerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz;” denilerek fıkranın alt bentlerinde istisna tutulan iş türlerinin sayıldığı ve aynı maddenin (e) bendinde de “Ev hizmetlerinde,” denilerek, ev hizmetlerinde çalışmanın istisna tutulan iş türleri arasında gösterildiğinden, ev hizmetlerinde çalışan işçiler hakkında, İş Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağı anlaşılmakla, genel mahkemelerin görevine giren uyuşmazlığın, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, … 25. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.