Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/13173 E. 2017/2432 K. 27.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13173
KARAR NO : 2017/2432
KARAR TARİHİ : 27.03.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı … vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı … vekili 26/08/2011 havale tarihli dava dilekçesi ile; … ili, … ilçesi, … köyü 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazın … vasfıyla … adına tesbit edilerek ilâna çıkarıldığını, taşınmaz içindeki takriben 80 dönümlük arazinin atalarından kaldığı iddiasıyla, tespitin iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile fen bilirkişinin rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 6415.64 m2’lik kısım ile (D) harfi ile gösterilen 70878.31 m2’lik kısmın dava konusu 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, (E) harfi ile gösterilen 3521.03 m²’lik kısma yönelik davanın ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı … ve dahili davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17/06/2014 gün ve 2014/3278 E. – 6622 K. sayı ile verilen kararda özetle; “…dava konusu 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanak aslının dosyada bulunmadığı, dosya içerisinde yer alan kadastro tutanak suretinin incelenmesinde ise taşınmazın kadastro mahkemesinin 2011/13 ve 19 Esas sayılı dosyalarında davalı olduğu anlaşılmış, kadastro davalarında, tutanak aslının dosyada bulundurulması ve çelişkili kararların verilmemesi ve infaz sırasında tereddüt yaratılmaması bakımından aynı parseller hakkında açılan davaların birleştirilerek görülmesi ve taşınmaz hakkında tek sicil (kayıt) oluşturulması usûl hükmü gereğidir. Bu nedenle, mahkemece aynı parselin dava konusu olduğu kadastro mahkemesi dosyaları ile temyize konu iş bu dosya arasında hukukî ve fiilî yönden irtibat bulunması nedeniyle bu dosyaların HMK’nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre, çekişmeli 112 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında tek sicil (kayıt) oluşturulabilmesinin sağlanması…” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulması sonrasında, … vekilinin 26/08/2011 havale tarihli dilekçesi ile; dava konusu taşınmaz içerisinde bulunan takriben 80 dönümlük arazinin müvekkiline ait olduğu iddiasıyla açtığı dava dosyası eldeki dosya ile birleştirilmiş, yapılan yargılama sonunda esas ve birleşen davanın esastan reddine dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılıp kesinleşmeyen … kadastrosu vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman … bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (C) ve (D) harfleri ile gösterilen
kısımlarının … sayılan yerlerden, (A) harfi ile gösterilen kısmının ise … içi açıklık niteliğinde olduğu anlaşıldığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde, davanın reddine karar verilmesine rağmen, … yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken, mahkemece vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükme 8. bent olarak “Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/3. maddesine göre takdir edilen 250.00.- TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı … ödenmesine” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istak halinde iadesine 27/03/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.