Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/13147 E. 2015/12259 K. 04.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13147
KARAR NO : 2015/12259
KARAR TARİHİ : 04.12.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/07/2015
NUMARASI : 2015/761-2015/511
DAVACI : S.. S..
DAVALI : H.. A..

Taraflar arasındaki davada Konya 3. Asliye Hukuk ve Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü

K A R A R

Dava, trafik kazasından kaynaklanan zararın karşı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketinden tazmini istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olduğu ancak, dava tarihi 17 Ocak 2012 olup 6102 sayılı TTK’daki yeni düzenlemeler kanunun geçici hükmü gereğince 01.07.2012 tarihinden itibaren geçerli olup sehven görevsizlik kararı verildiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, davanın asliye hukuk mahkemesinde açılmış olduğu, davalı yanca yasal sürede iş bölümü itirazında bulunulmadığı, dava tarihinin 17/01/2012 olduğu ve dava tarihi itibarıyle, TTK’nın 5. maddesinin yürürlükte olmadığı nedenleriyle, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükteki 6762 sayılı TTK uyarınca ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki (görev değil) işbölümüne ilişkindir. İşbölümü itirazı yalnız ilk itiraz olarak ileri sürülebilir (TTK m. 5, HUMK m. 187). İlk itiraz olarak ileri sürülmeyen işbölümü itirazının mahkemece kabul edilmemesi gerekir. İşbölümü itirazının uygun bulunması halinde mahkemece dava dosyasının ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilir.
TTK’nın 5/1. maddesinde, “Aksine hüküm olmadıkça dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesinin ticari davalara dahi bakmakla vazifeli olduğu”, 5/3 maddesinde, “Bir davanın ticari veya hukukî mahiyeti itibariyle iş sahasına girip girmediğinin yalnızca iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabileceği,” 5/son maddesinde ise, “Vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tâbi oldukları müddetlere dair usûl hükümleri iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur” hükümlerine yer verilmiştir.
Yine, TTK’nın 5. maddesinde, ikinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tâbi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukukî mahiyet itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olabileceği hüküm altına alınmıştır. Münhasıran iki tarafın arzusuna tâbi olmayan işlerle ilgili davalara mutlaka kanunda gösterilen mahkemelerde bakılır ve bu davalara ilişkin işbölümü itirazı ilk itiraz değildir. Bu davalar, tarafların sulh olamayacakları ve üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalardır. İflas davaları ticaret mahkemesi bakımından, münhasıran iki tarafın arzusuna tâbi olmayan davalardandır. Bu davalara ilişkin işbölümü itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi şart değildir. Taraflar yargılama bitinceye kadar işbölümü itirazında bulunabilirler. Mahkeme de davanın her aşamasında kendiliğinden ve dava dosyasının işbölümüne sahip mahkemeye gönderilmesine karar verir (Baki Kuru HUMK 6. baskı, Cilt I, sh. 715).
Somut olayda ise, davanın 6762 sayılı Kanunun yürürlük tarihinde açıldığı, davalının işbölümü itirazında bulunmadıkları, dava tarihi itibariyle yürürlükteki 6762 sayılı TTK uyarınca asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişkinin görev değil iş bölümü ilişkisi olduğu ve işbölümü itirazı bulunulmadan verilen görevsizlik kararının bu nedenle bağlayıcı olmadığı anlaşılmakla davanın, ilk açıldığı asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 04/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.