Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/12933 E. 2017/2433 K. 27.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12933
KARAR NO : 2017/2433
KARAR TARİHİ : 27.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Tapuda davalı … kayıtlı olan … Köyü eski 1070 sayılı 260 m² yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 28097 ada 37 parsel sayısı ile 300,53 m² yüzölçümünde yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilerek 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 28.09.2010 ilâ 27.10.2010 tarihleri arasında ilan edilmişlerdir.
… Yönetimi vekili 26.10.2010 tarihli dilekçesi ile, çekişmeli parselin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen … tahdidinde kısmen … tahdit sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek, bu bölümün tesbitinin iptali ve … niteliğiyle … adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar, … Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06.12.2011 gün ve 2011/12742 – 14066 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “…mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi yardımıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu Sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, … Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinleşmiş … kadastrosu sınırları içinde kalan devlet ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmeli…” denilmiştir.
Mahkemece, Daire bozma kararı üzerine önceki kararda direnilmesine ilişkin verilen karar, … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmekle, Hukuk Genel Kurulu’nun 19.12.2012 gün 2012/948 – 1241 sayılı kararı ile; “…Dava dilekçesi içeriğinden, davacı … Yönetiminin davasının yenileme kadastrosuna itiraza mı, yoksa mülkiyet iddiasına mı yönelik olduğu ya da her iki istemi de içerip içermediği açıkça anlaşılamadığından, öncelikle davacı … İdaresi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tespite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu
açıklattırılmalı, dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma kararında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tespitine itiraza ilişkin olması halinde ise; yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, bozma kararında değinilen araştırmaların yapılarak karar verilmesi; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi…” gereğine değinilerek direnme kararı bozulmuştur.
Mahkemece, Hukuk Genel Kurulu kararına uyulduktan sonra, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmanın yasa ve teknik ölçülere uygun olduğundan buna yönelik davanın reddine, dava konusu eski 1070 parsel sayılı taşınmazın yeni 28097 ada 37 parsel sayısı ve 300,53 m² yüzölçümüyle 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca oluşturulan uygulama tutanağındaki gibi tesciline, kesinleşmiş … kadastrosu içinde kaldığı iddiası yönünden ise mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/09/2014 gün ve 2014/3085 – 7949 sayılı kararı ile onanmıştır.
Görevsizlik kararı sonrası dosya kendisine gönderilen asliye hukuk mahkemesince mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, dava konusu … köyü 1070 parsel sayılı taşınmazın yörede 1942 yılında yapılıp kesinleşen … kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla davalı … olan tapu kaydının iptali ve … niteliği ile … adına tescilini istemiyle … Yönetimi tarafından 14.12.2004 tarihli dava dilekçesi ile açılan davanın reddine dair … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/413 E. – 2008/46 K. sayılı hükmün davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.10.2008 tarih ve 2008/8434 E. – 12496 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verildiği, bahsi geçen kararın taraflar yönünden HMK’nın 303. maddesi uyarınca kesin hüküm teşkil ettiği belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27/03/2017 günü oy birliği ile karar verildi.