Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/12766 E. 2015/11910 K. 30.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12766
KARAR NO : 2015/11910
KARAR TARİHİ : 30.11.2015

MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … köyü 115 ada 2 ve 101 ada 66 parsel sayılı sırasıyla 188.99 m2 ve 5297.40 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, tarla niteliği ile … adına tesbit edilmiştir.
Davacı …, taşınmazları 60 yıldır tarım arazisi olarak kullandığını ileri sürerek adına tescili iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne ve çekişmeli parsellerin … mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21/01/2011 gün 2011/14591 – 13022 sayılı kararında “Davalı … vekilinin 115 ada 2 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu parsel yönünden onanmasına, sınırında 101 ada 1 numaralı orman parseli bulunan ve kime ait olduğu bilinmediği gerekçesiyle … adına kadastro tespiti yapılan çekişmeli 101 ada 66 sayılı parselin öncesinin niteliğinin ve orman sayılan yerlerden olup olmadığının resmî belgelerle yöntemince araştırılması gerektiği, bu nedenle; mahkemece, 1950’li yıllara ait eski tarihli, 1980-1990’lı yıllara ait yakın tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile kadastro çalışmalarında esas alınan ve fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli topoğrafik haritalar, ilgili yerlerden ayrı ayrı getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … Bakanlığı (… Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumunun saptanması; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresinin incelenmesi; ayrıca tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınması; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanması; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdiklerinin araştırılması; zilyetlik tanıkları ve kadastro tespit tutanak bilirkişilerinin taşınmaz başında dinlenmesi; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi gerektiği belirtilerek davalı …nin 101 ada 66 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu parsel yönünden bozulmasına” karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra, davanın kabulüne, çekişmeli 101 ada 66 sayılı parselin kadastro tespitinin iptali ile tarla vasfında … mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 30/11/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.