Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/12744 E. 2017/2389 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12744
KARAR NO : 2017/2389
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında… köyü, 111 ada 1 parsel sayılı 458148,35 m² yüzölçümündeki taşınmaz, … niteliği ile davalı Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacılar vekili, davaya konu taşınmazın 100 dönümlük bölümünün müvekkillerinin zilyetliğinde olduğunu ve tarımsal faaliyet yaparak kullandıklarını, … sayılan yerlerden olmadığını iddia ederek tesbitin iptaliyle taşınmazın adlarına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmıştır.
Mahkemece açılan davaların ayrı ayrı yapılan yargılaması sonunda davaların kısmen kabulü kısmen reddine; … ilçesi,… köyü, 111 ada 1 parsel numaralı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile, 08/03/2013 havale tarihli fen bilirkişisi rapor ve krokisinde 2011/17 Esas sayılı dava dosyasında davalı olan ve (B) harfi ile gösterilen 99595,03 m²’lik kısmın ifraz edilerek aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfıyla davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, mahkemenin 2011/16 Esas sayılı dava dosyasında davalı olan ve (A) harfi ile gösterilen 95334,68 m²’lik kısmın ifraz edilerek aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfıyla davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, mahkemenin 2011/18 Esas sayılı dava dosyasında davalı olan ve (C) harfi ile gösterilen 75632,00 m²’lik kısmın ifraz edilerek aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfıyla davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, (D) harfi ile gösterilen 187586, 64 m²’lik kısmın aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle tesbit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, verilen hükümler davalılar Hazine ve … Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur. Hükmüne uyulan 19/12/2013 gün ve 2013/8381-11948, 2013/8382-11947, 2013/8380-11946 sayılı bozma kararlarında özetle; “aynı parsele yönelik başkaca gerçek kişiler tarafından ayrı ayrı açılan dava dosyalarının HMK’nın 166. maddesi uyarınca, kadastro davalarında, aynı parsele yönelik olarak açılan tüm davaların, birbiriyle çelişkili kararlar verilmemesi ve infazda tereddüt oluşmaması için birlikte görülerek sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle, çekişmeli parsele yönelik olarak açılan davaların birleştirilmesi gerekirken, ayrı ayrı görülmesinin isabetsiz olduğu, ayrıca davanın kabulüne karar verilen dava konusu taşınmazın (A), (B), (C) harfli kısımlarının … bilirkişi raporunda 1953 tarihli memleket haritasında geniş yapraklı ağaç ve çalılık işaretli alanlarda kaldığının bildirilmesi karşısında dayanak 1950 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazın fiilî durumunu doğruluyor ve … sayılmayan yer denmesi çelişkili görülmüş ve mahkemece bu çelişkinin giderilmediğine işaret edilmiş, aynı zamanda davacılar adına yüz dönüme yakın yer tesciline karar verilmesine rağmen, davacılar adına aynı çalışma alanı içinde belgesizden kazanılan taşınmazlar bulunup bulunmadığı usûlünce sorulup, 40/100 dönüm sınırının aşılıp aşılmadığı saptanmadığından hükmün bozulmasına karar verilmiştir” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından dava konusu 111 ada 1 parsel hakkında açılan davaların HMK 166. maddesi kapsamında birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda; dava konusu edilen (A), (B), (C) harfli bölümlerin … sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın esastan reddine, taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından esasa ilişkin olarak, davalı Hazine tarafından ise vekalet ücretine ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde … kadastrosunun 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapıldığı, … niteliğiyle tesbiti yapılan taşınmazın 06/08/2011 ilâ 05/09/2011 tarihleri arasında kısmî ilânının yapıldığı, kısmî ilân süresi içinde davacı gerçek kişiler 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın içinde 100 dönümlük arazileri kaldığı iddiasıyla eldeki davayı açmışlardır.
Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman … bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların … sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığı belirlenerek davanın reddi yönünde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; davanın esastan reddine karar verildiği ve davalı Hazine kendisini vekille temsil ettirdiği halde lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple, hüküm fıkrasının 4 numaralı bendinden sonra gelmek üzere 5. bent olarak “Davanın esastan reddi sebebiyle davalı Hazine kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/3. maddesi gereğince takdir edilen 500.-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı Hazineye verilmesine” ibaresinin eklenmek suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun 370/2. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/03/2017 günü oy birliği ile karar verildi.