Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/12485 E. 2015/9839 K. 21.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12485
KARAR NO : 2015/9839
KARAR TARİHİ : 21.10.2015

MAHKEMESİ : Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/09/2014
NUMARASI : 2014/550 – 2014/711

Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Çatalca Sulh Hukuk ve Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yargıtayca inceleme yapılabilmesi için;
Davacı Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu 10/10/2013 tarihli dilekçesiyle, tapuda adına kayıtlı olan Örüncek köyü . ve 707 parsel sayılı taşınmazların Kadastro Kanununun 22. maddesi uyarınca yapılan çalışmalarda yüzölçümlerinin eksik tespit edildiğini ileri sürerek hatalı tespitlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereğince davaya sulh hukuk mahkemesinin bakmakla görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Dosya kapsamından, sulh hukuk mahkemesi kararının taraflara tebliğ edilip kesinleşme şerhi verilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.
Yargı yeri belirlenebilmesi için, her iki kararın da temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olması gerektiğinden öncelikle, anılan görevsizlik kararının mahkemesince taraflara tebliği sağlanmalı, temyiz edilmesi halinde dosyanın Yargıtay ilgili hukuk dairesine, temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde kesinleşme şerhi verildikten sonra yargı yeri belirlenmesi için Daireye gönderilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, mahkemece davanın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu belirtilmişse de, yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yenileme çalışması yapılıp yapılmadığına ilişkin dosyada evrak bulunmadığı gibi, yörede kadastro çalışması ve 41. madde çalışmaları yapılıp yapılmadığına ilişkin de herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır.
Bu durumda mahkemece, yörede yapılan kadastro çalışmasına ilişkin tüm işe başlama, sonuçlandırma, aski ilân ve çalışma tutanakları ile taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmişse kadastro tespit tutanağının, Kadastro Kanununun 41. maddesine göre çalışma yapılmışsa bu çalışmaya ilişkin tüm tutanakların, yenileme çalışması yapılmış ise çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı ve askı ilân cetvelinin, varsa tapu kaydının getirtilerek ondan sonra kararın temyiz edilmesi halinde dosyanın Yargıtay ilgili hukuk dairesine, temyiz edilmeden kesinleşmesi halinde kesinleşme şerhi verildikten sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 21/10/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.