Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/12443 E. 2017/1670 K. 28.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12443
KARAR NO : 2017/1670
KARAR TARİHİ : 28.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi, davalılardan … ve … Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği; … köyü, … mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne; 29/05/2013 havale tarihli kadastro bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 58476,09 m²’lik taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar … ve … Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23/10/2014 gün, 2014/8121 E. – 8665 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “…Mahkemece davacı yararında edinme koşulları oluştuğu belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterliği değildir. Şöyle ki, hükme dayanak alınan fen bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın 1984 yılında yapılan kadastro sırasında tescil harici bırakılan alanda kaldığı belirtilmiş olmasına rağmen Dairenin noksan ikmali kararı üzerine düzenlenen ek raporda ise çekişmeli taşınmazın 2005 yılında idari yoldan … niteliğiyle tespit edilen 1317 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı bildirilmiş olması nedeniyle çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakılan alanda kalıp kalmadığı konusunda tereddüt oluşmuştur. Hükme dayanak … bilirkişi raporu ise uygulanan 1954 tarihli memleket haritasının elde edildiği hava fotoğrafı ile uygulanan 1984 tarihli hava fotoğrafının elde edildiği memleket haritası uygulanmadığı için hükme yeterli değildir…
Bu nedenle, mahkemece çekişmeli taşınmazın 1984 yılında yapılan tapulamada neden tespit harici bırakıldığı ve 2005 yılında idari yoldan … niteliyle tespit edilen 1317 parsel sayılı taşınmaz içinde kalıp kalmadığı belirlenmeli, … parseli içinde kaldığı tespit edilmesi halinde davanın tapu iptali ve tescili dönüşeceği ve 2005 yılında kadar davalı yararına edinme koşullarının araştırması gerekeceği düşünülmeli; 1954 tarihli memleket haritasının elde edildiği hava fotoğrafı ile 1984 tarihli hava fotoğrafının elde edildiği memleket haritası ilgili yerlerden getirtilip, eski ve yeni tarihli hava fotoğrafları, memleket haritaları ve amenajman planı önceki bilirkişiler dışında halen … ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman … yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir … mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenerek…. tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir…” denilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabul kısmen reddine, … ili, Merkez … köyünde bulunan Kuzeyi; tapulama harici, Güneyi; kısmen dere ve kısmen tapulama harici, Doğusu; tapulama harici, Batısı; 884 sayılı parsel kısmen de dere ve tapulama harici taşınmazlar ile çevrili 11/05/2015 havale tarihli kadastro bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen toplam 58476,09 m²’lik alanın 1317 sayılı parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile yeni parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, davanın davalı … Yönetimi ve köy tüzel kişiliği yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi, davalılardan … ve … Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce … kadastrosu yapılmamıştır. Tapulama ise 1984 yılında yapılmıştır.
Mahkemece bozma kararına uyulmuşsa da bozma gerekleri yerine getirilmemiş, taşınmaz başında keşif yapılmamış, taşınmazın niçin tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, 1984 tarihli hava fotoğrafının elde edildiği memleket haritası getirtilmemiş, usûlünce …, zilyetlik ve 40-100 dönüm araştırması yapılmamış, hava fotoğrafları üzerinde … ve ziraat bilirkişi tarafından steroskopik inceleme yapılmadan taşınmazın kullanım durumu ve tasarruf sınırları belirlenmeksizin dosya üzerinden alınan … ve fen bilirkişi ek raporlarıyla yetinilmiş, ziraat bilirkişiden ek rapor dahi alınmamıştır.
O halde, mahkemece sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, öncelikle dava konusu taşınmazın bulunduğu yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafı ile bu hava fotoğrafı kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile 2005 yılından geriye doğru 15, 20 ve 25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 2 hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilerek dosya arasına konulmalı, taşınmazın niçin tescil harici bırakıldığı araştırılmalı, bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile önceki keşiflerde görev almayan halen … ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman bir … mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir jeoloji mühendisi ve bir harita uzmanından oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle yeniden keşif yapılmalı, taşınmazın 2005 yılında idari yoldan … niteliyle tespit edilen 1317 parsel sayılı taşınmaz içinde kalıp kalmadığı belirlenerek getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlarla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, dava konusu taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi … olan bir yerin üzerindeki … bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt … toprağının … sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; en eski tarihli hava fotoğrafı stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının, tasarruf sınırlarının bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, davaya konu taşınmazın … sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak öncelikle, keşfi ve uygulamayı izlemeye elverişli krokili rapor alınmalı, 2005 yılından geriye doğru 15, 20 ve 25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az iki hava fotoğrafı, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş
memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinden bilirkişilere bilimsel yöntemlerle (hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeği harita çizim programları aracılığıyla eşitlenerek çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi, hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle) inceleme yaptırılarak; çekişmeli taşınmazın imar ve ihyasına en erken ne zaman başlanıldığının ve ne zaman tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, uzman ziraat mühendisinden; çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısı mukayese edilmek suretiyle ve taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekinde taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, tanık ve yerel bilirkişiler taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp ve bu ifadeler yakın taşınmaz tutanak ve dayanaklarıyla bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanacak sözkonusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ayrıca jeolog bilirkişiden çekişmeli taşınmazın dere yatağında olup olmadığı, derenin aktif dere yatağı olup olmadığı, yatak değiştirip değiştirmediği, aktif olma özelliğini kaybetmiş ise tam olarak hangi tarihte kaybettiğine ilişkin duraksamaya yer vermeyecek şekilde rapor düzenlettirilmeli ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar eksik inceleme, araştırma ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayalı olup bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişi davalılardan … ve … Yönetimi vekillerinin temyiz taleplerinin kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/02/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.