Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/12355 E. 2017/2020 K. 09.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12355
KARAR NO : 2017/2020
KARAR TARİHİ : 09.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR

Davacı,… ilçesi,…beldesi, … mahallesine 1976 yılından beri zilyetliğinde bulunan, içerisinde yaklaşık 170 adet 15-45 yaşlarında yaşlı zeytin ağacının bulunduğu yaklaşık 7000 m2 taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinme koşullarının oluştuğunu belirterek adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Davalı Hazine vekili, 20.06.2014 tarihli celsede çekişmeli taşınmazın TMK’nın 713/6. maddesi uyarınca Hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddi ile fen bilirkişisinin 22.10.2013 tarihli raporunda (A) harfiyle gösterdiği yerin tapulama harici bırakılan yerden ifrazı ile yeni bir parsel numarası verilerek … vasfında davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 20.04.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen … kadastrosu ve 2/B uygulaması, 1954 yılında yapılıp kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Arazi kadastrosunun kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; 4721 sayılı Medeni Kanunun 713/3. maddesi uyarınca, tescil davaları Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılmalıdır. 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile … Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletilmiş; bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmışlardır. Bu nedenle, büyükşehir sınırları içinde yer alan …Beldesinin tüzel kişiliği sona ermiş olup, 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası uyarınca, yerine, bağlı bulunduğu …ilçe Belediye Başkanlığı geçmiştir. Bu durumda, 5216 sayılı Kanun hükümleri ve 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, …Beldesinin bağlı bulunduğu … Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve… Belediye Başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde … Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın re’sen gözetilmelidir.

Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/03/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.