Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/12195 E. 2017/1832 K. 06.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12195
KARAR NO : 2017/1832
KARAR TARİHİ : 06.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler vekili ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili 30/10/2007 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği…köyü sınırlarında bulunan taşınmazın tescil harici bırakıldığından tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır.
… vekili 30/10/2007 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği… köyü sınırlarında bulunan taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle açtığı dava eldeki dosya ile birleştirilmiştir.
Hazine vekili, taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
… Yönetimi vekili 08/07/2014 havale tarihli dilekçe ile; taşınmazların … vasfı ile tescili talebiyle davaya müdahil olmuştur.
Mahkemece, davacı ile Hazinenin davalarının reddine, müdahil davacı … Yönetiminin davasının kabulü ile Fen Bilirkişileri …nun 11/12/2013 havale tarihli rapor ve krokisinde… ili Merkez ilçesi…köyünde bulunan (A) harfi ile gösterdikleri 21.395,20 m2 ile (B) harfi ile gösterilen 17.697,90 m2’lik parsellerin … niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkindir.
Genel arazi kadastrosu işlemi ise, 1985 yılında kesinleşmiş, taşınmazlar tescil harici bırakılmıştır. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece davacı ile Hazinenin davalarının reddine, müdahil davacı … Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmiş ise de incelenen dosya kapsamına ve toplanan delillere göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki;
Kural olarak; … içi açıklıkları zilyetlikle iktisap edilemezler. İstisna olarak tapu kaydının varlığının söz konusu olduğu hallerde … içi açıklığından söz edilemez. Ayrıca çekişmeli taşınmazın hudutlarında devlet karayolu, tren yolu, nehir ve ırmak gibi … ile

taşınmaz arasında ayırıcı unsurun varlığı halinde ya da bir yönden kadastro parsellerine irtibatlı olması halinde veya çekişmeli taşınmazla birlikte komşu taşınmazların bir bütün olarak yüzölçümlerinin … içi açıklığı konumunu aşacak ölçüde olması ve kadastro parsellerine ulaşacak biçimde haritasında yol olması hallerinde de artık … içi açıklığından söz edilemez
Somut olayda; davacılar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmıştır. Çekişmeli taşınmazlar bitişik konumda olup taşınmazların …, kuzey ve güneyinin tapulama harici alan ile çevrili olduğu doğu hududunda yer alan 63, 64 ve 65 parsel sayılı taşınmazların senetsizden tarla vasfı ile kişiler adına yapılan tespitinin itirazsız kesinleşmesi sonrasında tapuda kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Bu haliyle taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan … içi açıklık niteliğinde olmayıp mahkemenin taşınmazların … içi açıklık niteliğinde olduğuna dair kabulü yerinde değildir.
Bunun yanı sıra, mahkemece taşınmazların tapulama dışı kalma sebebi, yörede … kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, taşınmazların keşifte uygulandığı belirtilen 1959 tarihli memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafındaki konumları gösterilmemiş, taşınmazların dava tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesi itibariyle memleket haritası ve hava fotoğrafındaki konumu değerlendirilmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle; öncelikle, genel arazi kadastrosunda taşınmazların tapulama dışı kalma sebebi, yörede … kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, … kadastrosu yapılmışsa, ilgili harita ve işe başlama, işi bitirme, çalışma ve ilân tutanakları getirtilerek … kadastrosunun kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, kesinleşmişse; bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi, bir ziraat ve bir … yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, … kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 … sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazların kesinleşen tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, taşınmazlar kesinleşen … kadastro sınırları dışında ise veya … kadastrosu kesinleşmemişse veya hiç yapılmamışsa dava konusu taşınmazları ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm tedavülleri, davalı iseler dava dosyaları, tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise ilgili dava dosyaları ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları, keşifte uygulandığı belirtilen 1959 tarihli memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafı ve davanın açıldığı 30.10.2007 tarihinden 15-20 yıl önce ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritaları, (1987-1992’li yıllara ait, yok ise 1977 ve sonraki yıllara ait) bulunduğu yerlerden istenerek, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir … yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşifte, getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemiş ise dava konusu taşınmazların 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan … (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer)

aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazların kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, dava konusu taşınmazların … sayılmayan yerlerden olması veya kesinleşen … kadastro sınırları dışında kalması ya da … ve arazi kadastrosunun yapılıp kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıldan fazla süre geçmesi o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazların öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazların değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazların imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1987-1992’li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazların o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, çekişmeli taşınmazların fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı gerçek kişiler vekili ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/03/2017 günü oy birliği ile karar verildi.