Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/12088 E. 2017/2367 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12088
KARAR NO : 2017/2367
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalılar … temsilcisi ile … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … ili, … ilçesi, … köyü 101 ada 1 parsel sayılı 43.718.155,99 m² yüzölçümündeki taşınmaz, … vasfıyla … adına tespit edilmiştir.
Davacı, … köyünde yapılan kadastro çalışmasında kendisine ait 6 parça tapulu arazinin … sınırı içerisinde kaldığını, yapılan tespitin hatalı olduğunu belirterek yapılan tespitin iptalini talep ve dava etmiş, daha sonra dava konusu taşınmazların … köyünde olduğuna dair dilekçe vermiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu … ili, … ilçesi, … köyünde kain 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 01/07/2011 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile mavi renkle gösterilen 527,68 m² yüzölçümlü kısım ile (C) harfi ile gösterilen mavi renkle gösterilen 614,06 m²lik kısmın adanın ayrı ayrı son parsel numarası verilmek suretiyle davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın 101 ada 1 parsel olarak tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline, diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından reddedilen kısma ilişkin olarak, davacı vekili, davalılar … temsilcisi ile … Yönetimi vekili tarafından kabul edilen kısma ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde … kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel … alanı içinde bırakılmıştır.
Mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak, eksik araştırma ile hüküm kurulmuştur. Şöyle ki, davacının davasını tapu kaydına dayanarak açmasına rağmen davacının dayandığı tapu kayıtları ilk oluşumlarından itibaren getirtilerek mahalli bilirkişiler vasıtasıyla keşifte uygulanmamış; davacıya, dayandığı hangi tapu kaydının dava konusu ettiği hangi bölüme uyduğu açıklatılmamıştır.
Davacının dayandığı tüm tapu kayıtları (sadece Tapu Müdürlüğünden değil gerekiyorsa Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından da araştırılarak) ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve varsa krokisi ile birlikte getirtilmeli; tapu kayıtlarının revizyon görüp görmediği, revizyon görmemişse nedeni, revizyon görmüşse bu kayıtların hangi parsellere revizyon gördüğü ilgili birimlerden sorulmalı, revizyon görmesi halinde bu parsellerin kadastro tutanakları ve eklerinin, çaplarının, kesinleşmişse tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte dosya arasında yer almalı; davacıya, dayandığı hangi tapu kaydının dava konusu ettiği hangi bölüme uyduğu açıklatılmalı; en eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritası ilgili yerlerden getirtilmeli ve önceki bilirkişiler dışında halen … ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman … yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir … yüksek mühendisi veya … mühendisi, bir ziraat mühendisi, bir harita mühendisi ve bir jeoloji mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte davacının dayandığı tapu kayıtlarının sınırları tek tek okunmak suretiyle zeminde gösterilmesi sağlanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen ve gösterilemeyen sınırlar konusunda taraflara tanıkla kanıtlama olanağı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları ve dayanağı belgelerle denetlenmeli, uzman fen bilirkişisine yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği nokta ve sınırların işaretlendiği, keşfi izlemeye elverişli ayrıntılı rapor ve
harita düzenlettirilerek tapu kayıtlarının kapsamı belirlenmeli, birden fazla tapu kaydının taşınmazlara uyduğunun belirlenmesi halinde ise eski tarihli ve doğru temele dayanan tapu kaydına değer verileceği düşünülmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı; öncesi … olan bir yerin üzerindeki … bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt … toprağının … sayılan yer olduğu düşünülmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş … kadastrosu bulunmadığından, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı fen ve uzman … bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; çekişmeli taşınmaz bir bütün olarak düşünüldüğünde 6831 sayılı Kanunun 17/1-2. maddeleri karşısındaki durumu araştırılmalı; taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, ağaçların yaşı, cinsi, sayısı, kapalılık durumu, çevresi incelenmeli, yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman … bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılmalı, hava fotoğrafı stereoskop aleti ile inceletilip çekişmeli taşınmazın üzerinde neler gözüktüğünü ve kullanım durumunu belirtir şekilde yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, açıklanan yöntemlerle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın … sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların … sayılan yerlerden olmadığı ve dayanak tapu kayıtlarının kapsamında kalmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma (Medeni Kanunun 713. maddesi, 3402 Sayılı Kanunun 14. ve 17. maddelerindeki) koşulların araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte 1980-1985 yılları arasında hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip taşınmazın toprak yapısı incelenmeli, çekişmeli taşınmazın fiili durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, imar ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tespiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı, tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları HMK’nın 259. ve 261. maddeleri gereğince taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı, ziraat mühendisinden taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılacak yerlerden olup olmadığı yönünde rapor alınmalı, dava konusu taşınmazların bir kısmı dereye sınır olduğundan jeolog bilirkişi tarafından taşınmazların öncesinin dere yatağı olup olmadığı, dere yatağının yatak değiştirmesi sonucu oluşup oluşmadığı araştırılmalı ve bilimsel verilere dayalı kapsamlı rapor düzenlettirilmeli ve toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekili ile davalılar … temsilcisi ile … Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/03/2017 günü oy birliği ile karar verildi.