Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/12080 E. 2015/12092 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12080
KARAR NO : 2015/12092
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sırasında davacılar tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Taraflar arasında görülen dava sırasında davacılar tarafından 09.06.2015 tarihli dilekçe ile özetle: “…mahkemenin 2000/1743 Esas sayılı dosyasında reddi hâkim talebinde bulunduklarını, 2011/1744 Esas sayılı bu davanın 2011/1743 Esas sayılı dava için bekletici mesele sayılmasına karar verdiğini, bu dava da aynı nedenlerle hâkimin reddedildiğini, 2006/648 Esas sayılı dava kararını vererek onlarca yanlış ile 10 yıldan beri davayı kangren haline getirmiş olan Hâkim hakkında davacı olduklarını, ilgili makamlara dilekçelerini sunduklarını, davacının uğradığı zarar oranında hâkimin sorumluluğu olduğunu, 2011/1743 Esas sayılı dosyada, davalının onlarca suçu varken henüz ilk duruşmada davacı … davasının düşürülmesinde husumet ve kasıt olduğunu, davacı için hiç tolerans göstermeyen hâkimin davalı lehinde tavır sergilediğinden güvensizlik oluştuğunu, iki ayrı dilekçe ile ihtiyati tedbir talep edilmişse de; ilk taleplerinin tedbir talebi belirsiz olduğundan, ikinci talebin ise; daha önceki gerekçelerle red edildiğini, davacının yasal hakkının bu şekilde engellendiğini, 2006/648 sayılı dosya kararının tavzih ve tashihle düzeltilmeyeceğinin açıkça beyan edildiğini, 29.05.2015 tarihli dilekçelerine verilen 01.06.2015 tarihli red kararının tümü ile hukuka aykırı olduğunu, 6100 sayılı Kanunun 304 vd maddelerinde tavzih ve tahsis davalarında ihtiyati tedbir konamayacağı yolunda hüküm olmadığı halde bunun gerekçe gösterilerek taleplerinin reddedilmesinin kanuna aykırı olduğunu, davacının yasal haklarının kasten engellendiği, red kararının çelişkili olduğu davalı yönetim hakkında iptal davası olduğunu, tek başına bu davanın varlığının dahi ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına yeterli bir neden olduğunu, Yargıtay bozma kararını uygulamamak için 3 yıldır konuyu saptırmaya çalışan bilirkişi avukat hakkında baro tarafından soruşturma açıldığını, diğer yandan İcra Hukuk Mahkemesinde devam eden 2012/904 sayılı “meskeniyet ve haczedilmezlik” davasının bile tek başına tedbir kararına gerekçe niteliği taşıdığını aynı mahkemenin 2012/612 Esas sayılı davasında iptal davasının reddedildiğini, bununla aleyhlerine zincirleme bir husumet olduğu, kazanılmış davaların kasten kendileri açısından kaybettirildiği bu sebeplerle hâkime güven duymadıklarını …” belirterek reddi hâkim talebinde bulunmuşlardır.
Reddedilen hâkim tarafından, istemin reddinin gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından red isteminin reddine; 6100 sayılı HMK’nın 42/4 maddesi uyarınca red istemi esastan reddedildiğinden talepte bulunanlar … ve …’nun, ayrı ayrı 1000’er TL disiplin para cezası ile cezalandırılmalarına ilişkin verilen karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre, hâkimin reddi için ileri sürülen hususlar HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 03/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi.