Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/11557 E. 2017/1309 K. 20.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11557
KARAR NO : 2017/1309
KARAR TARİHİ : 20.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … köyü Müsküvan mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Kanununun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, fen bilirkişileri … ve … … tarafından müşterek olarak düzenlenen rapor ekindeki krokide (A1), (L1), (T1) ile işaretlenen sırasıyla 22.318,33 m2, 15.978,84 m2 ve 6.368,39 m2 yüzölçümündeki taşınmazların davacı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar … ve … Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30.06.2006 gün ve 2006/9164-9672 sayılı kararı ile hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “…Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulamanın hükme yeterli olmadığı, karara dayanak alınan uzman bilirkişi raporu temyize konu çekişmeli yerlerin öncesinin … niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmadığından mahkemece, komşu parsellerin dayanak belgeleri, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip usulüne uygun … ve zilyetlik araştırması yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi…” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02/11/2010 gün ve 2010/12136-13469 sayılı bozma kararı ile hüküm ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “…Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmediği belirtilerek dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da sonraki yıllarda paftaların yenilenmesi amacıyla fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftalarının (Yerel Kadastro Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünden) orijinalinden alınmış fotokopisi istenmeli, … köyüne ait 1, 2, 3, 4, 5 numaralı arazi kadastro paftaları 1/1000 ölçekte birleştirilmiş olarak, yine…Köyüne ait 1, 2, 31, 32, 36, 83, 472 ve 293 parsel sayılı taşınmazların içinde bulunduğu arazi kadastro pafta veya paftaları 1/1000 ölçekte birleştirilerek … köyü kadastro paftasındaki ve…köyü kadastro paftasındaki, davaya konu taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile M.Y.’nın 713. maddesine dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş (1970 ve
1980’li yıllara ilişkin) stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden getirtilerek usulüne uygun … ve zilyetlik araştırması yapılarak toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi…” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne ve … köyü, Müsküvan mevkiinde bulunan ve bilirkişi raporuna ekli krokide (A), (B) ve (C) ile gösterilen sırasıyla 22418,27 m², 6368,39 m² ve 15978,84 m² yüzölçümündeki taşınmazların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce … kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise 03.06.1956 tarihinde yapılmış ve sonuçları 18.07.1956 – 18.08.1956 tarihleri arasında ilan edilmiş ve kesinleşmiştir.
1- Davalı…nin (B) ve (C) ile gösterilen taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda uzman … ile jeodezi ve fotogrametri bilirkişileri tarafından eski ve yeni tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada kabule ve temyize konu bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ve (C) ile gösterilen taşınmazların … sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı … temsilcisinin (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün bu bölümler yönünden onanmasına,
2- Davalı…nin (A) ile gösterilen taşınmaza ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 22.418,27 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de mahkemenin kabul ve değerlendirmesi dosya içeriğine uygun bulunmamaktadır.
Şöyle ki; mahkemenin 30.06.2006 günlü bozma ilamına konu olan 22/12/2004 gün ve 2003/67- 2004/159 E., K. sayılı ilk kararında … ve … … tarafından müşterek olarak düzenlenen rapor ekindeki krokide (A1), (L1), (T1) ile işaretlenen sırasıyla 22.318,33 m2, 15.978,84 m2 ve 6.368,39 m2 yüzölçümündeki taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar … ve … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. İlk kararın sadece … ve … Yönetimi tarafından temyiz edilmesi nedeniyle, önceki kararla davacı adına tesciline karar verilen bölümler yönünden davalılar yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur.
… ve … … tarafından müşterek olarak düzenlenen bilirkişi raporu ve bu rapora dayanılarak verilen kararda (A1) ile işaretlenen 22.318,33 m2’lik bölüm temyiz incelemesine konu karara dayanak olan kadastro bilirkişisi…’nın hazırlamış olduğu 22/09/2014 tarihli rapor ve serbest … yüksek mühendisi … … ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi …’nın ortaklaşa hazırladıkları 22/10/2014 tarihli raporda (A) ile gösterilmiş ve yüzölçümünün 22.418,27 m² olduğu bildirilmiştir.
Bu nedenle, mahkemece kurulan hükümde, oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden, (A) ile gösterilen 22.418,27 m²’lik kısmın davacı adına tesciline karar verilmesinde isabet bulunmadığından bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalı … temsilcisinin (B) ve (C) ile gösterilen taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,
2) İki numaralı bentde gösterilen nedenler ile; davalı … temsilcisinin (A) ile gösterilen taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 20/02/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.