Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/11527 E. 2015/11419 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11527
KARAR NO : 2015/11419
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Manyas Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2010/14-2013/24
DAVACI : A.. Ö..
DAVALILAR : Hazine – Orman Yönetimi – Ö.. Köyü Tüzel Kişiliği

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı A.. Ö.., dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Ö.. köyünde bulunan 20.000 m2 taşınmazın kendisine atalarından kaldığını, eklemeli zilyetlik süresinin 30 yılı aştığını belirterek Türk Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca babası olan M.. Ö.. varisleri adına tescilini talep ve dava etmiş, 28.01.2009 tarihli duruşmada ise, her ne kadar dava dilekçesinde babası mirasçılarına tescil talep etmişse de, taşınmazın kendi adına tescilini istediğini belirtmiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile 25.05.2009 ve 20.09.2012 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 15862,12 m2 taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Türk Medenî Kanununun 713. maddesi uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 29.06.1995 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Arazi kadastrosu 26/01/1987 tarihinde kesinleşmiş, dava konusu taşınmaz tescil harici bırakılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede yapılan arazi kadastrosunda taşınmazın hangi vasıfla tescil harici bırakıldığı araştırılmamış, orijinal kadastro paftası dosya arasına getirtilmemiş, taşınmazın en eski ve dava tarihinden 15-20 yıl öncesine ilişkin memleket haritası ve yapımlarına esas hava fotoğrafı üzerindeki konumu yakın komşu parselleri ile birlikte gösterilmemiş, taşınmazın o tarihlerde kullanılıp kullanılmadığı, taşınmaz üzerinde bulunan bitki örtüsünün niteliği hususunda bilirkişilerden rapor alınmamış, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklardan davacının zilyetliğine ilişkin yeterli beyan alınmamış, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde imar planı yapılıp yapılmadığı, yapılmış ve kesinleşmiş bir imar planı var ise, taşınmazın bu imar planı içinde kalıp kalmadığı araştırılmamıştır.
O halde mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri yakın komşu parselleri ile birlikte gösterir orijinal kadastro paftası dosya arasına getirtilmeli, taşınmazın arazi kadastrosu sırasında hangi vasıfla tescil harici bırakıldığı araştırılmalı, en eski ve dava tarihinden 15-20 yıl(1985-1990’lı yıllara ait) öncesine ait memleket haritaları ve yapımlarına esas hava fotoğrafları ile dava konusu taşınmaza yakın komşu parsellere ait tespit tutanakları, tapu kayıtları, davalı olanlar var ise dava dosyaları getirtilmeli, orman bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın sınırında yazan kişi tarlaları olarak belirtilen taşınmazların davalı olup olmadıkları ya da tapu da kayıtlı iseler tapu kayıtları ve tespitlerine esas alınan belgeler dosya arasına getirtildikten sonra; yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşifte, getirtilen belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemiş ise dava konusu taşınmazların 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazların kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olması veya kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalması ya da orman ve arazi kadastrosunun yapılıp kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıldan fazla süre geçmesi o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazın kimden kime kaldığı, davacının taşınmazı ne zamandan beri kullandığı, davacı taşınmazın kendisine babasından kaldığını belirttiğine göre kardeşleri ile davacı arasında taşınmazın taksim edilip edilmediği, taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazın değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1985-1990’li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, çekişmeli taşınmazın fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 19/11/2015 günü oy birliği ile karar verildi.