Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/11430 E. 2017/1138 K. 14.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11430
KARAR NO : 2017/1138
KARAR TARİHİ : 14.02.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 343 ada 2 ve 10 parsel sayılı sırasıyla 3456,56 m² ve 3903,91 m² yüzölçümündeki taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle sırasıyla ahır ve tarla; tarla nitelikleriyle davalı … adına tesbit edilmiştir.
Davacı … Yönetimi vekili 19/10/2006 havale tarihli dilekçeleriyle, … köyü 343 ada 2 ve 10 parsel sayılı taşınmazların hava fotoğrafları ve memleket haritasına göre … sahası olduğu iddiasıyla, taşınmazların … niteliğiyle … adına tescili istemiyle her bir parsel yönünden ayrı ayrı dava açmıştır.
Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu … köyü 343 ada 2 ve 10 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitlerinin iptali ile taşınmazların bilirkişi raporuna ekli krokide (B ve C) harfleriyle gösterilen sırasıyla 2194,32 m² ve 2868,34 m² yüzölçümündeki bölümlerinin … vasfıyla … adına, taşınmazların aynı krokide (A ve D) harfleriyle gösterilen sırasıyla 1262,24 m² ve 1035,57 m² yüzölçümündeki bölümlerinin ise tesbitteki nitelikleriyle davalı … adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi vekili ile davalı …’nun temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27.01.2014 gün ve2014/286-1162 E.K sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma, hükme yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki, hükme dayanak raporu hazırlayan üç kişilik … bilirkişi kurulunun beyanlarını 1958 tarihli memleket haritası ile 1948 tarihli hava fotoğraflarına dayandırmışlarsa da, raporlarına ekli aplikeli gösterimde, taşınmazların 1958 tarihli memleket haritasında yeşil alanda kalan bölümü üzerinde ve çevresinde çalılık rumuzları bulunduğu, taşınmazların eğiminin % 3-5 olduğu, eylemli duruma ilişkin olarak da 2 sayılı parsel içerisinde zeytin ve meyve ağaçlarının bulunduğu, 10 parselin ise buğday ekili olduğu ifade edildiğ, Keza, kurul asıl raporunda, taşınmazların yeşil alanda kalan bölümlerinin ormanlık alan olduğu, dairenin iade kararıyla alınan ek raporlarında ise, yeşil alanda kalan bölümlerinin çalılık alanda kaldığını ifade ettikleri, kurulun dosyaya sunduğu veriler ile değerlendirmeleri birbiriyle uyumlu olmadığı, … bilirkişi kurulu tarafından birbirinden üretilmiş memleket ve hava fotoğrafları kullanılmadığı, (1948 tarihli hava fotoğraflarından üretilen memleket haritası ile 1958 tarihli memleket haritasının üretildiği 1956 tarihli hava fotoğrafı kullanılmamıştır.) bilirkişiler tarafından hazırlanan rapor çekişmeli taşınmazların önceki niteliğini belirlemeye olanak vermediği gibi bilirkişilerce ulaşılan sonuçlar, hem sundukları veriler ile örtüşmemekte, hem de … Yönetiminin dosyaya gönderdiği, ancak, dosya kapsamından tarihi anlaşılamayan memleket haritası ile de çelişmekte olup, yargı denetimine olanak vermeyen, yetersiz, çelişik rapor ve krokilerine dayanılarak hüküm kurulamayacağı” husularına değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararında sonra yapılan yargılama sonucu davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tescline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce … kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman … bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların … sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/02/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.