Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/11392 E. 2015/11752 K. 25.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11392
KARAR NO : 2015/11752
KARAR TARİHİ : 25.11.2015

MAHKEMESİ : …Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Topçu vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1969 yılında yapılan kadastro sırasında, … köyü 4223 parsel sayılı 1680 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 29/01/1948 tarih ve 111 nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile tespit ve tescil edilmiş, daha sonra taksim ile davalıya intikal etmiştir.
Davacı … Yönetimi, 31.01.2013 havale tarihli dava dilekçesiyle, çekişmeli 4223 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptal edilerek, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalının bu yere yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulü ile; … ili, … ilçesi, … köyü, … … mevki 4223 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman tahditi içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1969 yılında yapılan arazi kadastrosu ile 18.06.2010 tarihinde askı ilânına çıkarılarak 18.12.2010 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu ile aynı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdidinde, orman sınırları içinde bulunduğu, davalının tazminat istemine ilişkin açılmış bir davasının da bulunmadığı gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen “Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve aynı Kanunun 17. maddesi ile eklenen “Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine harç, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün harca ilişkin üçüncü paragrafı, masrafa ilişkin dördüncü paragrafı, vekâlet ücretine ilişkin beşinci paragrafı hükümden çıkartılarak bunların yerine “harç alınmasına yer olmadığına ve 6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı … Yönetimi üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/11/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.