Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/11106 E. 2015/11601 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11106
KARAR NO : 2015/11601
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İvrindi Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2014
NUMARASI : 2012/120 – 2014/59
DAVACI : Hazine
DAVALILAR : Korucu Belediyesi Başkanlığı – R.. K.. ve Ark.

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Korucu beldesi 178 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 11/09/1991 gününde yapılan kadastro sırasında arsa vasfıyla davalı Belediye Tüzel Kişiliği adına tespit gördüğü, kadastro tespitinin itiraza uğramaksızın 31/01/1992 tarihinde kesinleşmiş olduğu, işbu parselin daha sonra ifraz edilerek Ç.. mahallesi 217 ada 1 ilâ 12 ve 218 ada 1 ilâ 4 parsel sayılı taşınmazları oluşturduğu,
Korucu beldesi 201 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ise, aynı yer 166 ada 9 ve 201 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tevhidi ile oluşturulduğu, bunlardan 166 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 31/07/1991 tarihinde yapılan kadastro sırasında arsa vasfıyla davalı Belediye Tüzel Kişiliği adına tespit gördüğü, tespitin 31/01/1992 tarihinde kesinleştiği, 201 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ise, 14/05/1992 gününde yapılan kadastro sırasında yine arsa vasfıyla davalı Belediye Tüzel Kişiliği adına tespit gördüğü, yapılan tespitin 15/10/1992 tarihinde kesinleştiği, bu parsellerin tevhidi ile oluşan 201 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ise daha sonra ifraz edilerek Ç.. mahallesi 201 ada 16, 17, 45 ilâ 50 ve 59, 224 ada 23 ilâ 30, 225 ada 31 ilâ 37, 226 ada 38 ilâ 44, 227 ada 18 ilâ 22, 228 ada 66 ilâ 69, 229 ada 60 ilâ 65 parsel sayılı taşınmazları oluşturduğu,
Korucu beldesi, Ç.. mahallesi 178 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ise 11/09/1991 gününde yapılan kadastro çalışmaları sırasında davalı Belediye Tüzel Kişiliği adına arsa vasfıyla tespit gördüğü, tespitin itiraza uğramaksızın 31/01/1992 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davacı Hazine 25.02.2011 günlü dava dilekçesi ile, K.. beldesi, 201 ada 7 ve 178 ada 1 ve 3 parsel sayılı taşınmazların tapuda davalı Korucu Belediye Başkanlığı adına kayıtlı olduğunu, taşınmazların kesinleşmiş tahdit sınırları dışında kalsa da evveliyatlarının ve eylemli durumlarının orman olduğunu belirterek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davalı taşınmazların 1991 yılında yapılan kadastro sırasında arsa niteliği ile davalı Belediye adına tespit ve tescil edildiği, dava tarihine kadar 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.02.2012 gün ve 2011/13140 – 2012/1903 sayılı bozma kararında özetle; “Kamu Malı” savıyla açılacak davalarda 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı konusundaki Yargıtay kararları yerleşik içtihat halini almıştır (Örneğin: Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/1-19 E. – 2002/97 K.; 09.06.2004 gün ve 2004/1-335 E. – 2004/354 K.; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 09.12.2006 gün ve 2006/4206 – 4268; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 11.03.2008 gün ve 2008/1911 – 3034; 20. Hukuk Dairesinin 03.04.2008 gün ve 2008/1564 – 5261 sayılı kararları). Mahkemece yargılamaya devam edilip, tarafların sav ve savunmaları ile delilleri sorulup oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı görülerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilâmı sonrası mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanuna esas olmak üzere 6831 sayılı Kanuna göre 30.01.1992’de yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
1) Hazinenin dava konusu Korucu beldesi, Ç.. mahallesi 201 ada 51 ilâ 58 parsel, 224 ada 23 ilâ 30 parsel, 225 ada 31 ilâ 37 parsel, 226 ada 38 ilâ 44 parsel, 227 ada 18 ilâ 22 parsel, 228 ada 66 ilâ 69 parsel, 229 ada 60 ilâ 65 parsel, Ç.. mahallesi 217 ada 1 ilâ 12 parsel ve 218 ada 1 ilâ 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, eylemli olarak orman niteliğinde olmayıp devletin hüküm ve tasarrufunda altında olması gereken yerlerden de olmadığı saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2) Hazinenin dava konusu Korucu beldesi, Ç.. mahallesi 178 ada 3 parsel, Ç.. mahallesi 201 ada 16, 17, 45 ilâ 50 ve 59 parsel sayılı taşınmazlar hakkında verilen hükme yönelik temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece, taşınmazların evveliyatları itibari ile orman olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine dair hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir.
Hükme dayanak ziraat bilirkişisi raporunda taşınmazların arsa vasfında olup devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadığı belirtilmiş ise de rapor içeriği ve fotoğrafların incelenmesinden, dava konusu 201 ada 16 ve 17 parsel ile 178 ada 3 parselde çam, 201 ada 45 ilâ 50 parsellerde sedir, 201 ada 59 parselde fıstık çamı ağaçlarının bulunduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamında bu ağaçların yaşı, kendiliğinden mi dikim yoluyla mı yetiştiği, hangi tarihten beri zeminde mevcut olduğu hususlarında inceleme ve araştırma yapılmamış, dava tarihinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafı ve memleket haritasının uygulaması yapılmamıştır.
Eksik inceleme ve bilirkişinin yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar yönünden yöreye ait en eski ve dava tarihinden 20 yıl öncesi tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü, bitki örtüsünü oluşturan unsurların yaş ve niteliği arazi üzerindeki dağılımı, kapalılık oluşturup oluşturmadığı ile çevresi incelenmeli; 4785 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince “sahipli fıstık çamı, palamut meşesi ve aşısız kestane ormanlarının” devletleştirme kapsamı dışında bulunduğuna göre sahipli fıstık çamı ormanlarının devletleştirme kapsamı dışında olduğu, “sahipli”den, taşınmazların tapulu olmasının kastedildiği gözetilmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrıca stereoskop aletiyle hava fotoğrafları üç boyutlu olarak incelenip çekim tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurların tek tek sayı olarak tarif edildiği, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şeklini detaylı olarak açıklar yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, mahalli bilirkişiler ile tesbit tutanağı bilirkişileri taşınmazlar başında dinlenmeli; taşınmazların kimler tarafından kullanıldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kimden kime geçtiği kaç yıl, ne şekilde devam ettiği, taşınmazlar üzerindeki ağaçların ne zamandan beri zeminde mevcut olduğu, kendiliğinden mi dikim yoluyla mı yetiştiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınmalı; toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davacı Hazinenin dava konusu Korucu beldesi, Ç.. mahallesi 201 ada 51 ilâ 58 parsel, 224 ada 23 ilâ 30 parsel, 225 ada 31 ilâ 37 parsel, 226 ada 38 ilâ 44 parsel, 227 ada 18 ilâ 22 parsel, 228 ada 66 ilâ 69 parsel, 229 ada 60 ilâ 65 parsel, Ç.. mahallesi 217 ada 1 ilâ 12 parsel ve 218 ada 1 ilâ 4 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle davacı Hazinenin dava konusu Korucu beldesi, Ç.. mahallesi 178 ada 3 parsel, Ç.. mahallesi 201 ada 16, 17, 45 ilâ 50 ve 59 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 23/11/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.