Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/11068 E. 2017/902 K. 07.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11068
KARAR NO : 2017/902
KARAR TARİHİ : 07.02.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ilçesi, … mahallesinde 6831 sayılı … Kanunun 2/B uygulaması ile … sınırları dışına çıkartılan alanlarda 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. kapsamında yapılan kullanım kadastro çalışmasının 02/03/2011 tarihinde ilan edildiğini ve 8955 ada 1 parselin beyanlar hanesine “iş bu taşınmaz bahçe vasfı ile 10 yıldan beri …’nin kullanımındadır” şeklinde belirtme yapıldığını, bu parselin ağaçlandırmak üzere 49 yıllığına … Üniversitesine tahsis edildiğini, tahsis konusu sahaların 5831 sayılı Kanun çalışmasına konu olamayacağını ileri sürerek, öncelikle kadastro tutanağının iptaline, olmadığı takdirde beyanlar hanesinde bulunan ” iş bu taşınmaz bahçe vasfı ile 10 yıldan beri …’nin kullanımında” olduğu şerhinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davaya konu … ilçesi, … mahallesi 8955 ada, 1 parselle ilgili ek -4 çalışmasının iptaline ilişkin davada idare mahkemesinin görevli olduğu, kullanıcı şerhinin iptali davası yönünden ise tutanağın kadastro mahkemesinde davalı olması sebebiyle kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine kararı verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçelerindeki açıklamalara göre, dava 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek-4. madde uyarınca 8955/1 parselde yapılan kullanım kadastro çalışmasının ve bu parseldeki kullanıcı şerhinin iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanuna göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen … kadastrosu, 1744 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 2896 sayılı Kanuna göre yapılıp 15/08/1985 tarihinde ilanı edilmekle itirazsız kesinleşen 2/B madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre yapılıp 04/09/1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi zorunludur. Kadastro mahkemesinin zaman bakımından görevi 3402 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre Kadastro mahkemesi askı ilan tarihleri arasında açılan davalara bakmakla görevlidir. Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek-4. maddesi uyarınca yapılmış kullanım kadastrosunun askı ilan tarihinden sonra 16/8/2012 tarihinde asliye hukuk mahkemesine açılmıştır. Ancak dosya kapsamından dava tarihinde çekişmeli parselin … Kadastro Mahkemesinin 2010/78 E. ve 2010/8 E. sayılı dosyalarında dava konusu olup tutanağın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Çekişmeli parselin kadastro tutanağı kesinleşmediğine göre eldeki dava kadastro mahkemesinde görülmekte olan davalara müdahale niteliğindedir. Kadastro mahkemesinin görev ve yetkisi, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günden başlayıp taşınmaza ait tutanağın hukukça kabul edilen usule
uygun olarak kesinleştiği güne kadar devam eder. Hal böyle olunca, dava tarihinde kesinleşmiş bir kadastro tespiti bulunmadığından çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin iptali yönünden mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak 6831 sayılı … Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendi ve 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereği, kadastro komisyonlarınca düzenlenen kadastro ya da güncelleme tutanakları idari işlem değil kadastro işlemidir. 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde çalışması yapılamayacak yerde dahi bu çalışma yapılarak kadastro tutanağı düzenlenmişse, davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir.Yukarıda açıklandığı üzere çekişmeli parsel hakkında düzenlenen tutanak kesinleşmediğine göre davaya bakmakla görevli mahkeme kadastro mahkemesi olduğundan, mahkemece görevsizlik kararı ile dosyanın görevli ve yetkili kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, davanın idare mahkemelerinde görülmesi gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/02/2017 günü oy birliği ile karar verildi.