Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/10884 E. 2017/678 K. 01.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10884
KARAR NO : 2017/678
KARAR TARİHİ : 01.02.2017

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … ve davacı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü.

K A R A R

114 ada 9 sayılı parsel tarla vasfıyla 1/2’şer hisse ile … ve … adına, 119 ada 1 sayılı parsel tarla vasfıyla bayram kızı … ve … adına, 119 ada 2 nolu parsel tarla vasfıyla … adına, 114/8 sayılı parsel avlulu kargir ev vasfıyla … adına, 210/30 tarla vasfıyla …, …, … adına, 164/19 sayılı parsel tarla vasfıyla … adına, 164/20 sayılı parsel tarla Vasfıyla … adına, 210/32 sayılı parsel tarla vasıyla … kızı … adına, 130/1 sayılı parsel tarla vasfıyla … adına tespit edimiştir.
Davacı vekili 10/12/2007 hâkim havale tarihli dava dilekçesinde özetle; dava konusu 10 adet taşınmazın … ilçesi, … ve … köylerinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava dilekçesinde adı geçen davalı taraflar adına kayıt ve tescilinin yapıldığını, esasında dava konusu taşınmazların müteveffa … ‘a ait olduğunu, adı geçen müteveffanın ölümü üzerine mirasçıları arasında rızai taksim sonucunda taşınmazların babası … … … isabet ettiğini, babasının yıllarca dava konusu taşınmazları kullandığını, babasının vefatı ile adı geçen taşınmazları sağ kalan kardeşlerinin kendisine bıraktıklarını, kendisinin köyde ikamet etmediğini, annesinin faydalanması için adı geçen davalılara taşınmazları kullanması için müsaade ettiğini fakat kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazların kendi adına kayıt ve tescili için başvurduğunu ancak taşınmazların davalılar adına tespit edildiğini davalıların bu taşınmazlar ile ilgisinin sadece icar karşılığında kullanmalarından ibaret olduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile dava dilekçesinde adı geçen 10 adet taşınmazların davalılar adına yapılan tespitlerin iptali ile kendi adına tespit ve tesciline ve yargılama giderlerini davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davacının davasının reddine, Dava konusu … ili, … ilçesi, … köyü (mah) 130 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi … oğlu, 1934 doğumlu, … adına tapuya kayıt ve tesciline, 114 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi … oğlu, 1944 doğumlu, … adına tapuya kayıt ve tesciline, 114 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi … oğlu, 1937 doğumlu, … ve … oğlu, 1934 doğumlu … adlarına 1/2 oranında tapuya kayıt ve tesciline, 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi … kızı 1962 doğumlu … ve … kızı 1954 doğumlu … adlarına 1/2 oranında tapuya kayıt ve tesciline, 119 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi … oğlu 1958 doğumlu … adına tapuya kayıt ve tesciline, 210 ada 30 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi … oğlu 1952 doğumlu … , … oğlu 1954
doğumlu … ve … oğlu 1956 doğumlu … adlarına 1/3 oranında tapuya kayıt ve tesciline, 210 ada 32 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi … oğlu 1937 doğumlu … ve … oğlu 1934 doğumlu … ve … oğlu, 1944 doğumlu … adlarına 1/3 oranında tapuya kayıt ve tesciline, 164 ada 19 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi … oğlu 1958 doğumlu, … adına tapuya kayıt ve tesciline, 164 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi … kızı 1969 doğumlu … adına tapuya kayıt ve tesciline, 206 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tutanak aslının olağan yöntemlerle kesinleştirilmek üzere … Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından esasa yönelik, … vekili tarafından ise ücreti vekalete ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Yörede … tahdit çalışmalarının 1944 yılında 3116 sayılı … Kanuna göre yapılarak kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacının 1960 yılından beri çekişmeli taşınmazı kullandığı, mülkiyete ilişkin iddianın devam ettiği yönünde taşınmazların herhangi bir kişiye icraya vermek suretiyle mülkiyet iddiasının olduğunu gösteren bir davranışta da bulunmadığı ve taşınmazlar üzerinde mülkiyetin kazanımı sağlayacak zilyetliğin bulunmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak davalı … davayı vekili aracılığıyla takip etmiş olmasına ve davacının davası reddedildiğine göre davalı … lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken, bu hususun kararda hükme bağlanmamış olması doğru değil ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı … bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 3402 sayılı Kanunun 31/3. maddesi gereğince davanın reddedilmiş olduğu dikkate alınarak hükmün düzeltilerek onanması 31/3. maddesi gereğince takdiren 300.00.-TL’nin davacıdan alınarak davalı … verilmesine ibaresinin hükmün son fıkrası olarak eklenmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun 370/2. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/02/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.