Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/10768 E. 2015/9026 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10768
KARAR NO : 2015/9026
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2015
NUMARASI : 2014/639-2015/154

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 15. Asliye Ticaret ve İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı M.. Ş.., 25.06.2013 tarihli dilekçe ile; alacağına karşılık olmak üzere davalının Denizbank’a ait 8.000.-TL değerinde çek verdiğini, çek bedelini ödememesi üzerine davalı hakkında ilâmsız icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır.
İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesince, “…taraflar arasındaki icra takibinin ve davanın dayanağının çek olduğu, çekin TTK’nın 776. maddesinde düzenlendiği, TTK’da öngörülen hususlardan doğan davalara bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, “…çekte bankaya ibraz edildiğine dair şerhin bulunmadığı, davacının çeki bankaya ibraz ettiği, ancak karşılığının çıkmaması üzerine arkasını yazdırmadığı yönünde beyanda bulunduğu, süresinde ibraz edilmeyen çekin kambiyo senedi niteliğini kaybettiği, yazılı delil başlangıcı sayılacağı, tarafların tacir olduklarına ve çekin ticari işletmeyle ilgili olarak verildiğine dair delil bulunmadığı, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi dava dosyasını merci tayini yapılmak üzere Daireye göndermiştir.
Dosya kapsamından; Denizbank Ayazağa Şubesine ait 8.000.-TL bedelli çekin M.. Ş..’ya 20.12.2012 tarihinde ödenmek üzere keşideci S.. E.. tarafından verildiği, 10 gün içinde bankaya ibraz edilip arkasının yazdırılmadığı, çekin kambiyo senedi niteliğini kaybettiği, davacının 23.01.2013 tarihinde davalı hakkında 8.000.-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, davacınında itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda; tarafların tacir oldukları yönünde bir iddia bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın kaynağının zamanaşımına uğramış çek olması, zamanaşımına uğrayan çeklerin kambiyo senedi niteliğinde olmayıp, yazılı delil başlangıcı sayılması (HGK’nın 20.02.2008 gün ve 2008/3-159 E. – 2008/158 K. sayılı ilâmı) davacı tarafından başlatılan icra takibinin genel haciz yoluyla takip olması, çekin kaynağının ödünç akdi olması sebebiyle ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/10/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.