Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/10762 E. 2015/9013 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10762
KARAR NO : 2015/9013
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi ve … Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı 28.02.2012 tarihli dilekçe ile; şirketleri tarafından kasko sigortası ile sigortalanan aracın sürücü …’in sevk ve idaresinde iken asfalt çalışması sebebiyle yol ortasında yüksekte bırakılmış loğar kapağına çarpması üzerine oluşan hasar bedelini kasko sigortalısına ödediklerini, loğar kapağı ile ilgili önlem almayan davalı Belediyelerin sorumlu olduklarını belirterek, ödedikleri hasar bedelinin davalılardan alınarak tarafına verilmesi istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi; “…uyuşmazlığın sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin olduğu, TTK’da sigorta hukuku ile ilgili özel düzenleme bulunduğundan davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi ise; “…sigorta şirketinin halefiyete davayalı olarak rücuan tazminat davası açtığı, davanın haksız fiilden kaynaklandığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Uyuşmazlık kasko sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuan tahsiline ilişkindir. 22.3.1944 tarih E. 37, K. 9, RG. 03.07.1944 sayılı İİK’da bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Davalılar ve kasko sigortasının sigortalısı tacir olmayıp uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda davanın HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; … Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.