Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/10740 E. 2015/9034 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10740
KARAR NO : 2015/9034
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2014
NUMARASI : 2013/119-2014/627

Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ve Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı 15.10.2012 tarihli dilekçe ile; sevk ve idaresindeki tır ile plakası tespit edilemeyen olay yerinden kaçan kamyonun çarpışması sonucu yaralandığını belirterek tazminat istemiyle Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açmıştır.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi; ” …davalının tacir olmadığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Bursa 7. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise; “…davanın sigorta hukukundan kaynaklandığından davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle bir miktar tazminatın G.. H..ndan tahsili istemine ilişkindir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/1. maddesinde, bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde G.. H..nın oluşturulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 14/2-a maddesinde ise, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için G.. H..na başvurulabileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1483/1. maddesinde ise sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı Kanunun 4/1-a. maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Kanunun lafzı ve amacı nazara alındığında zorunlu mali mesuliyet sigortalarından doğan uyuşmazlıklarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklamalara göre trafik kazası neticesinde yaralanan ilgililerin, diğer şartların da bulunması halinde teminat miktarı ile sınırlı olarak zararlarının karşılanmasını G.. H..ndan isteyebileceği, 5684 sayılı Kanunun 14/1. maddesi uyarınca da yasadaki emredici düzenleme doğrultusunda, G.. H..nın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının yerine geçtiği, diğer bir deyişle ZMMS’nın sorumluluğunu üstlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacı, sevk ve idaresindeki tıra, plakası tespit edilemeyen bir kamyonun çarpması sonucu yaralandığını belirterek, maddi tazminatın poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere davalıdan tahsilini talep etmektedir. G.. H..nın sorumluluğunun TTK’nın 1483/1. maddesinden kaynaklanmasına ve aynı Kanunun 4. maddesine göre TTK’ dan kaynaklanan uyuşmazlıkların ticari dava sayılacağının açıkça belirtilmesine göre, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.