Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/10616 E. 2015/9039 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10616
KARAR NO : 2015/9039
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/11/2014
NUMARASI : 2014/544 – 2014/643

Taraflar arasında görülen davada Konya 1. Tüketici ve Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 15.05.2014 tarihli dilekçe ile; davalı yükleniciden 21.06.2013 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesiyle bir tane daire satın aldığını, bedelini ödediği halde dairenin teslim edilmediğini ileri sürerek satış bedelinin tarafına verilmesi istemiyle tüketici mahkemesinde dava açmıştır.
Konya 1. Tüketici Mahkemesi, “Davacının yükleniciden stüdyo daire satın aldığı, satış sözleşmesinde davacının satın aldığı daireyi davalıya veya onun kefil olduğu başka bir şirkete onbeş yıllığına kiraya vereceğinin kararlaştırıldığı, davacının daireyi oturmak amacıyla satın almayıp, yatırım gayesiyle satın aldığından tüketici sıfatının bulunmadığı, davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait bulunduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, “Davacının yükleniciden bir daire satın aldığı, 6502 sayılı Kanunun 3/k maddesine göre tüketici sayıldığından davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Dosya kapsamından, davacının “Tunceli/Hozat”da ikamet ettiği, satış sözleşmesine konu dairenin Konya’da bulunduğu, taraflar arasında yapılan 21.06.2013 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin özel hükümler bölümünde “Müşteri almış olduğu bu daireyi kiralama olarak Apron veya onun kefil olduğu başka bir şirkete, bu mülkü 15 yıllığına kiralayıp kontratını yapacaktır…” düzenlenmesine yer verildiği anlaşılmaktadır.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davacı alıcı ile davalı satıcı arasında daire alım satımına ilişkin sözleşme imzalandığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Sözleşmede davacının satın aldığı daireyi davalıya kiralayacağına ilişkin hüküm bulunması ilişkiyi tüketici yasası kapsamından çıkarmaz.
4077 sayılı Kanunun 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre, Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Konya 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.10.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.