Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/10584 E. 2015/9055 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10584
KARAR NO : 2015/9055
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/04/2015
NUMARASI : 2014/88-2015/110

Taraflar arasında görülen davada Karşıyaka 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ve Aliağa 1.Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacılar 29.04.2011 tarihli dilekçe ile; davalılardan Hüseyin Dündar’ın kullandığı, diğer davalı Özvardarlar Cam San. Ltd. Şti’nin maliki olduğu araçla yapılan kaza sonucu yaralandıklarını, aracın davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminatın davalılardan alınarak taraflarına verilmesi istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmışlardır.
Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi; “…sigorta hukukundan kaynaklı davaların ticari dava olduğundan davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Karşıyaka 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; “…davanın 6102 sayılı TTK’nın yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihinden önce açıldığından eski Ticaret Kanunu zamanında açılan davalarda Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin işbölümü ilişkisi olduğu, işbölümü itirazının da ilk itirazlardan olduğu halde davalıların süresinde işbölümü itirazında bulunmadıklarından, TTK’nın 4 ve 5. maddelerinin uygulanma olanağı olmadığından davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği… ” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dava dosyası merci tayini yapılmak üzere Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesince daireye gönderilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükteki 6762 sayılı TTK uyarınca ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki (görev değil) işbölümüne ilişkindir. İş bölümü itirazı yalnız ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. (TTK m.5, HUMK m.187), İlk itiraz olarak ileri sürülmeyen işbölümü itirazının mahkemece kabul edilmemesi gerekir. İşbölümü itirazının uygun bulunması halinde mahkemece dava dosyasının ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilir.
TTK’nın 5/1. maddesinde, “Aksine hüküm olmadıkça dava olunan şeyin değerine göre Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk Mahkemesinin ticari davalara dahi bakmakla vazifeli olduğu, 5/3 maddesinde, “Bir davanın ticari veya hukukî mahiyeti itibariyle iş sahasına girip girmediğinin yalnızca iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabileceği,” 5/son maddesinde ise, “vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tâbi oldukları müddetlere dair usûl hükümleri iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur” hükümlerine yer verilmiştir.
Yine TTK’nın 5. maddesinde, ikinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tâbi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukukî mahiyet itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olabileceği hüküm altına alınmıştır. Münhasıran iki tarafın arzusuna tâbi olmayan işlerle ilgili davalara mutlaka kanunda gösterilen mahkemelerde bakılır ve bu davalara ilişkin işbölümü itirazı ilk itiraz değildir. Bu davalar, tarafların sulh olamayacakları ve üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri davalardır. İflas davaları ticaret mahkemesi bakımından, münhasıran iki tarafın arzusuna tâbi olmayan davalardandır. Bu davalara ilişkin iş bölümü itirazının ilk itiraz olarak ileri sürülmesi şart değildir. Taraflar yargılama bitinceye kadar iş bölümü itirazında bulunabilirler. Mahkeme de davanın her aşamasında kendiliğinden ve dava dosyasının işbölümüne sahip mahkemeye gönderilmesine karar verir. (Baki Kuru HUMK 6. baskı, Cilt I, sh. 715)
Somut olayda ise, davanın 6762 sayılı Kanunun yürürlük tarihinde açıldığı, davalıların işbölümü itirazında bulunmadıkları, dava tarihi itibariyle yürürlükteki 6762 sayılı TTK uyarınca Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev değil iş bölümü ilişkisi olduğu ve iş bölümü itirazı bulunulmadan verilen görevsizlik kararının bu nedenle bağlayıcı olmadığı anlaşılmakla davanın, ilk açıldığı asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Aliağa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.10.2015 gününde oy birliği ile karar verildi.