Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/10505 E. 2015/9051 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10505
KARAR NO : 2015/9051
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … Kadastro ve … Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı 23.07.2010 tarihli dilekçe ile; … ilçesi, … köyü 222 ada 1, 239 ada1, 240 ada 1 ve 290 ada 1 parseller ile çevresindeki taşınmazların zilyetliğinde olduğunu belirterek kadastro mahkemesinde dava açmıştır.
… Kadastro Mahkemesi; “…dava edilen yerler hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenmediğinden davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise; “…davacının, dava dilekçesinde dava ettiği taşınmazların ada ve parsel numarasını yanlış bildirdiği, yargılama sırasında 13278 ada 5 ilâ 9, 13279 ada 4 ilâ 7, 10, 67, 73 ve 74 parsel sayılı taşınmazları dava ettiğini belirttiği, anılan parsellerin 2010 yılında 3402 sayılı Kanunun 5831 sayılı Kanunla değişik Ek-4. maddesi uyarınca kullanım kadastrosu sırasında kullanıcıları belirtilerek 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tespit edildikleri, 28.06.2010 – 27.07.2010 tarihleri arasında askı ilânlarının yapıldığı, davacının 23.07.2010 tarihinde askı süresi içinde dava açtığından davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi ile kadastro mahkemesinde bakılacak dava türleri de aynı Kanunun 26. maddesinde sayılmıştır. Bu yasal düzenlemelere göre askı ilân süresi içinde açılan tesbite itiraz davaları ile ayrıca 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesi uyarınca askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davalarıda kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır.
3402 sayılı Kanunun 26. maddesinde “A) 10 uncu maddeye göre kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları,
B) 11 inci maddede belirtilen askı ilânı içinde açılan davaları,
C) Mahallî hukuk Mahkemelerinden 27 nci madde uyarınca kadastro mahkemesine devredilen dava ve dosyaları,
D) Kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tesbitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları,
İnceler ve karara bağlar….” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; … ilçesi, … köyünde orman kadastrosunun dava tarihinden önce yapılıp kesinleştiği, 2010 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında 13278 ada 5 ilâ 9, 13279 ada 4 ilâ 7, 10, 67, 73 ve 74 parsel sayılı taşınmazların 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirtilip beyanlar hanesine kullanıcılarının isimleri ve 2/B alanında kaldığı açıklaması yazılarak tarla niteliği ile … adına tespit edildikleri, 28.06.2010 – 27.07.2010 tarihleri arasında askı ilânlarının yapıldığı, davacının 23.07.2010 tarihinde askı süresi içinde taşınmazların beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhlerinin düzeltilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda 3402 sayılı Kanunun 26/B maddesi uyarınca askı ilân süresi içinde kullanıcı şerhine yönelik dava açıldığından uyuşmazlığın kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; … Kadastro Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.10.2015 gününde oy birliği ile karar verildi.