YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10471
KARAR NO : 2015/10233
KARAR TARİHİ : 03.11.2015
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/03/2014
NUMARASI : 2014/158-2014/163
DAVACI : H.. A..
DAVALI : Hazine
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk ve İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 08.04.2013 tarihli dilekçeyle; zilyetliğinde bulunan 228 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini belirterek, tapu kaydının beyanlar hanesine zilyet olduğu şerhinin yazılması istemiyle dava açmıştır.
İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesince, “Dava, zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğundan davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait bulunduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş;
İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, “Dava, tapu kaydının beyanlar hanesine zilyetlik şerhinin yazılmasına ilişkin olduğundan davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine bulunduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kararlar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Somut olayda; 2010 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında 228 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirtilip beyanlar hanesine 2/B alanında kaldığı açıklaması yazılarak bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edildiği, askı süresi içinde itiraz edilmediğinden 12.11.2010 tarihinde kesinleştiği; davacının, 228 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kullanıcısı olduğunu ileri sürerek, beyanlar hanesine kendisinin zilyet olduğu şerhinin yazılması istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda dava, zilyetliğin korunmasına yönelik olmayıp, tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhinin yazılması istemine ilişkin bulunduğundan, 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesi uyarınca kullanım kadastrosunun askı ilân süresinden sonra açılan davanın, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.