Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/10397 E. 2015/10248 K. 03.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10397
KARAR NO : 2015/10248
KARAR TARİHİ : 03.11.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi ve … Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, 07.08.2014 tarihli dava dilekçesi ile, işleticisi olduğu, mağazanın tadilat ve dekorasyonunun yapılması için davalıya 2 adet çek ve 4 adet senet verdiğini, davalının, edimini sözleşmeye uygun yerine getirmemesi nedeniyle 2 adet senedin bedelsiz kaldığını; ancak, davalının, 10.000.-TL bedelli bonoya istinaden kambiyo senedine özgü icra takibi başlattığını belirterek, borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesi istemiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesince, “Tarafların ticari işletme sahibi tacir oldukları, dava konusu senedin tarafların ticari işletmesini ilgilendirdiği ve ihtilafın bonadan kaynaklı olduğu ve davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait bulunduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; karar, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “Her iki tarafın da tacir olmadığı ve uyuşmazlığın yapılan eser sözleşmesinden kaynaklandığı, bu nedenlerle davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; karar, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır.
TTK’nın 4/1-a maddesinde, “TTK’da öngörülen” hususlardan kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari davalar arasında sayılmıştır. Kambiyo senetleri, 6102 sayılı TTK’nın 670 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu nedenle, TTK’da düzenlenmiş olan kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari dava olup, aynı Kanunun 5/1. maddesi gereğince uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda dava, kambiyo senedi özelliklerini taşıyan bonodan kaynaklanmakta olup, TTK’nın 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereğince, mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince … Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/11/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.