YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10379
KARAR NO : 2015/9004
KARAR TARİHİ : 13.10.2015
MAHKEMESİ : İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2014
NUMARASI : 2014/955-2014/1263
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi ve İstanbul 38. Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 27.09.2013 tarihli dilekçeyle; davalı banka ile 28.02.2012 tarihinde H. Spor Malzemeleri Tic. San. Ltd. Şti. adına tüketici kredi sözleşmesi yaptıklarını, alınan krediyi ödediklerini, usulsuz olarak kredi kapama komisyonu adı altında alınan 5.285.-TL ödemede bulunduklarını belirterek 5.285.-TL’nin davalıdan alınarak tarafına verilmesi istemiyle asliye ticaret mahkemesinde dava açmıştır.
İstanbul 38. Asliye Ticaret Mahkemesi; “…taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında olduğundan davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi tarafından ise; “…erken ödeme komisyonuna ilişkin sözleşmenin davalı banka ile H. Spor Malzemeleri Tic. San. Ltd. Şti. adına davacı S.. H.. arasında yapıldığı, davacının tüketici olmadığı, davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4822 sayılı Kanun ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde “Bu Kanunun amacı, (…) kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” şeklinde açıklandıktan sonra, 2. maddesinde “ Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine, aynı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 4822 sayılı Kanunla değişik 3. maddesinin (e ) bendinde tüketicinin, “bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan ve yararlanan gerçek ve tüzel kişiyi”; (h) bendinde tüketici işleminin, “mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi”, (f) bendinde satıcının, “kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek ve tüzel kişileri”; (c) bendinde ise malın, “Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları” ifade edeceği belirtilmiştir. 23. maddesinde de, bu kanunun uygulaması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olayda; davalı banka ile Hazer Spor Malzemeleri Tic. San. Ltd. Şti. adına davacı S.. H.. arasında ticari nitelikte kobidost tüketici kredi sözleşmesi yapıldığı, anılan sözleşmeden kaynaklı kredi kapama komisyonu adı altında ödenen paranın tahsili istemiyle dava açıldığı anlaşılmakla, davacının 4077 sayılı Kanun kapsamında tüketici sıfatı bulunmadığından, ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; İstanbul 38. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13.10.2015 gününde oy birliği ile karar verildi.