Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/10362 E. 2015/9753 K. 20.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10362
KARAR NO : 2015/9753
KARAR TARİHİ : 20.10.2015

MAHKEMESİ : Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/03/2015
NUMARASI : 2014/545-2015/80

Taraflar arasındaki davada, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi ve Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, davacı ile davalı işçi arasında imzalanan gizlilik ve rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeni ile kararlaştırılan cezai şartın tahsili, davalılar, ticari sır niteliğindeki bilgiler kullanılarak yapılan haksız rekabetin durdurulması, önlenmesi ve haksız rekabet nedeni ile oluşacak zararın tazmini istemine ilişkindir.
Asliye ticaret mahkemesince, davacının, kendilerine ait ticari sırların, tanınmış ürün bilgilerinin ve tescilli tasarımların kullanıldığını ileri sürdüğü, tescilli bir sınai mülkiyet hakkına dayandığı, uyuşmazlığın 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Hakkındaki Kanundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Fikri ve sınaî haklar hukuk mahkemesince ise, uyuşmazlığın, davacı şirketin eski çalışanı olan davalı kişi ile “Knowhow Sözleşmesi” imzalandığı, iş akdinin feshi sonrasında davalı kişinin, Konya’da faaliyette bulunan diğer davalı ile davacının işyerine ait olan ve üretim iş sırrı niteliğinde olan bilgileri verip, haksız rekabet oluşturacak şekilde kullanılmasından kaynaklandığı, davanın TTK 4, 5 ve 19. maddeleri kapsamında ticari dava olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
5846 sayılı FSEK’in 1. ve 1/A. maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, buna göre, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usûllere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.
Dava tarihinde geçerli olan 6102 sayılı TTK’nın 54 ve devamı maddelerinde haksız rekabete ilişkin hükümler düzenlenmiştir.
TTK’nın 54/2. maddesine göre “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” Bu madde ile hâkime, çevreye, zamana ve günün ekonomik koşullarına uyan, uyarlanabilen geniş ve değişik bir kıstas verilmiştir. Kanunun amacı, ekonomik alanda doğruluk ve dürüstlük esaslarının ihlâlini önlemek olup, 55. maddede de sınırlayıcı olmamak kaydıyla dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar gösterilmiştir. Haksız rekabet hükümleri sadece rakiplerin ekonomik çıkarlarını değil, rekabete dayalı ekonomik düzenin de korunmasını amaçlar.
Somut olayda, davacı ile davalı kişi arasında, yapılan iş akdinde, işverene ve işyerine ait her türlü sırrın saklanması, işvereni zarara uğratacak şekilde kullanılmaması ve çalıştığı firmanın alternatifi olan ve aynı üretimi yapan firmalarda çalışılmaması aksi takdirde 20.000.-TL tazminat ödenmesi hususlarının davalı kişi tarafından taahhüt edildiği, davalı kişinin, davacı tarafından işten çıkarılması sonrasında, davalı şirkette çalışmaya başladığı, davacının, davalı kişinin, aralarında imzaladıkları gizlilik ve rekabet yasağı sözleşmesini ihlal ederek ticari sır niteliğindeki bilgileri davalı şirket ile paylaştığı ve davalıların firmaları aleyhine haksız rekabet içine girdiği iddiasıyla, sözleşmede kararlaştırılan 20.000.-TL’lik cezai şartın tahsili, davalılarca yapılan haksız rekabetin durdurulması, önlenmesi ve haksız rekabet nedeni ile oluşacak zararın tazmininin istendiği ve 5846 sayılı FSEK’den kaynaklanan hakların mevcudiyeti ve ihlaline yönelik bir iddia ileri sürülmediğine göre, davada 5846 sayılı FSEK hükümlerinin uygulanması sözkonusu olamayacaktır.
Bu durumda, 6102 sayılı TTK’nın 54 vd. maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hükümlerine ilişkin olan uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.