Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/10332 E. 2015/9096 K. 13.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10332
KARAR NO : 2015/9096
KARAR TARİHİ : 13.10.2015

MAHKEMESİ : Dursunbey(Kapatılan) Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2012/8-2012/26

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar R.. P.. ve arkadaşları vekili ile dahili davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında Şabanlar köyü 201 ada 21 parsel sayılı 5000 m² yüzölçümündeki taşınmaz, asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan sözedilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Asliye hukuk mahkemesinde davacı, Merkez Kızılöz köyü tarafından Şabanlar köyü aleyhine açılmış olan suya müdahalenin önlenmesi davası ile bu dosya ile birleşen A. M. ve arkadaşları tarafında Şabanlar köyü aleyhine açılmış olan suya müdahalenin önlenmesi davası kadastro mahkemesine devredilmiştir. Mahkemece, davanın ve birleşen davanın reddine çekişmeli taşınmazın orman ve fen bilirkişi rapor ve krokisinde (21-A) işaretli 3720,74 m²’lik bölümün içerisindeki su kaynağı ile birlikte davalı Ş.. K.. adına, (21-B) işaretli 1280,00 m² bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; birleşen dosya davacısı A. M.ve arkadaşları vekili Av. O.. B.. tarafından temyiz edilmesi üzerine, hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22/02/2012 gün ve 2011/14030 – 2500 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “3402 sayılı Kadastro Kanununun 5, 26, 27 ve 30/2. maddelerinde kadastro tespit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir. Davacının davalılar aleyhine açtığı dava nedeniyle dava konusu taşınmaz hakkında malik hanesi ve niteliği boş bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, bu tür davalarda yasal hasım olan Hazine ile çekişmeli taşınmaz sınırında orman olması nedeniyle Orman Yönetimi davaya dahil edilip, husumet yaygınlaştırılıp taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re’sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmaz hakkında tüm deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi,” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra; birleşen 2006/251 Esas sayılı dosyanın davacılarının davasının reddine, çekişmeli 201 ada 21 sayılı parselin kadastro tutanağındaki tespit gibi su kaynağı ile birlikte davalı Ş.. K.. adına tarla niteliğiyle tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, taşınmazın 2/B niteliğinde olduğu, birleşen dosya davacıları R.. P.. ve arkadaşları ise taşınmazın mülkiyetine bir itirazları olmadığını taşınmaz içindeki su kaynağından yararlanma hakkının tapu kütüğüne şerh verilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
1- Davacı R.. P.. ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Mahkeme hükmü R.. P.. ve arkadaşları vekili Av. O.. B..’a 20/10/2013 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra Av. O.. B.. tarafından 12/11/2013 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman veya 2/B madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmadığı anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen köy yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: 1) Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle; davacı R.. P.. ve arkadaşları vekilinin temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) İki numaralı bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 13/10/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.