Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2015/10230 E. 2015/9749 K. 20.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10230
KARAR NO : 2015/9749
KARAR TARİHİ : 20.10.2015

MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/04/2015
NUMARASI : 2014/352-2015/155
Taraflar arasındaki davada, Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ve Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, davalıların taşınmazı haksız işgalinden dolayı taşınmazlardan tahliyeleri ve kira bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Sulh hukuk mahkemesince, taraflar arasında yazılı veya sözlü bir kira akdi bulunmadığı, mirasbırakanlarından intikal eden taşınmazlardan, davalıların fuzuli şagil olmaları nedeni ile tahliyeleri ile oturdukları döneme ait ecrimisil ödenmesi istemine ilişkin olduğu, taşınmazların mülkiyeti konusunda uyuşmazlık bulunduğu, HMK’nın 2. maddesi gereğince malvarlığına ilişkin davalarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Asliye hukuk mahkemesi tarafından ise, davalıların, davacıların mirasbırakanına ait ev ve dükkanı mirasbırakan ile aralarındaki kira sözleşmesi uyarınca kullandıkları, davalılarca taşınmazların, davacıların mirasbırakınından satın aldıklarını iddia ettikleri ancak taşınmaz satışının tapuda, taşınmaz satış vaadinin ise noterde yapılması gerektiği, buna ilişkin bir belge ve delil sunulmadığı, satın alma ve kira sözleşmesinin sona erdiğinin kanıtlanmadığı ve davanın kira ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 4/1. maddesi gereğince sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakmakla görevlidir.
Somut olayda, davacıların, mirasbırarakanlarına ait taşınmazlarda, davalıların yıllardır oturdukları kira bedelini mirasbırakanlarını oyalayarak ödemedikleri, mirasbırakanları öldüğünde mirasçıların mirası paylaşmak istedikleri, davalıların taşınmazları satın aldıklarını ileri sürerek taşınmazları teslim etmedikleri ve kira bedellerini ödemediklerini iddia ettikleri, davalılarca taşınmazları kiracı olarak kullanmakta iken, davacıların mirasbırakanlarından haricen satın aldıklarını ileri sürdükleri, ancak tapu kayıtlarında malik olarak davacıların mirasbırakanı olduğu anlaşılan Hacı Bekir Abaylı’nın göründüğü, davalılarca her ne kadar taşınmazların satın alındığı ileri sürülmüş ise de bu hususa ilişkin delil sunulmadığı gibi, kira ilişkisinin davalılarca da kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre kira sözleşmesine göre çözümlenecek olan uyuşmazlığın HMK’nın 4/1. maddesi gereğince değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.