YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10066
KARAR NO : 2017/313
KARAR TARİHİ : 23.01.2017
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ile Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … ilçesi,…köyü sınırları içerisinde kalan tarla vasıflı taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, taşınmazın Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile Fen Bilirkişileri … ve …tarafından tanzim edilen 01/11/2013 havale tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen ve pembe renge boyalı Mardin ili, … ilçesi,…köyünde kain 52616,15 m2’lik tapulama harici bırakılmış taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu çalışması yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu 1979 yılında kesinleşmiş mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de; mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkin olup dava edilen taşınmazın tapulama dışı kalma sebebi araştırılmamış, davalı … Yönetimi beyan dilekçelerinde temyize konu taşınmaz hakkında daha önce…Asliye Ceza Mahkemesinde 6831 sayılı Orman Kanununa muhalafet etmekten dolayı açılan davalar sonucu mahkumiyet kararı verildiği, Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/103-2005/32 Esas-Karar ve 2006/67-93 Esas-Karar sayılı dava dosyalarında taşınmazın orman olduğunun belirlendiği savında bulunduğu halde mahkemece bu mahkûmiyet kararlarına konu dava dosyaları getirtilip uygulanmadan, dava konusu yerler ile mahkûmiyet kararlarına konu yerlerin aynı yerler olup olmadığı ve sanığın davacı ile bağlantısı belirlenmeden karar verilmiştir. Ayrıca, hükme esas orman bilirkişi raporunda taşınmazın davanın açıldığı tarihinden 15-20 yıl önce ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritalarındaki konumları gösterilmemiş, hükme esas raporu düzenleyen zirai bilirkişi, raporunda imar ihyanın ne zaman gerçekleştiğine dair tespitte de bulunmadığından dosya kapsamı dava konusu edilen taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığını belirleme noktasında yeterli görülmemiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenlerle; öncelikle, kadastro paftası getirilerek genel arazi kadastrosunda taşınmazın tapulama dışı kalma sebebi araştırılmalı, mahkemece eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile aynı yıllara ilişkin fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş harita, davanın açıldığı 28/01/2013 tarihinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları
ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen (1990-1995’li yıllara ait, yok ise 1983 ve sonraki yıllara ait)memleket haritaları ile yukarıda bahsi geçen Asliye Ceza Mahkemesinde görülen dava dosyaları ilgili yerlerden getirtilip, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yapılacak keşifte, getirtilen belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemiş ise dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazı da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazın kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olması o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazın değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1990-1995’li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, çekişmeli taşınmazın fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, keşif sırasında Asliye Ceza Mahkemesince verilen mahkûmiyet kararlarına konu krokili raporlar uygulanarak dava konusu taşınmazla aynı yerler olup olmadığı belirlenmeli, çizilecek kararlarda mahkûmiyet kararlarına konu kroki kapsamları farklı renkli kalemlerle çizilmek sureti ile gösterilmeli, sanığın davacı ile bağlantısı belirlenmelidir.
Kabule göre de, TMK’nın 713. maddesine göre tescil davasının Hazine ve ilgili kamu tüzel kişine karşı açılması gerekir. Mahkemece, tescile konu taşınmazın bulunduğu…köy tüzel kişiliğinin davaya dahil edilmemiş olması ve 6360 sayılı Kanun dikkate alınarak taraf teşkilinin sağlanmamış olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA temyiz harcının istek halinde davalı … Yönetimine iadesine 23/01/2017 günü oy birliği ile karar verildi.