Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/9852 E. 2014/10642 K. 17.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9852
KARAR NO : 2014/10642
KARAR TARİHİ : 17.12.2014

MAHKEMESİ : Bucak Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2013
NUMARASI : 2010/705-2013/247

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili ve davalı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı Orman Yönetimi, … Beldesi sınırlarındaki 5081,13 m² taşınmazın, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunduğu, davalı kişi hakkında 31.01.2002 tarihinde ormandan faydalanma ve işgal suçundan suç zaptı düzenlendiği, fakat, Çeltikçi Sulh Ceza Mahkemesinin 2002/34 Esas sayılı kamu davasından beraat ettiği, yanlış olan bu kararın Yargıtay incelemesinden de geçerek kesinleştiğinden, dava konusu taşınmazın orman olduğunun belirlenmesi gerektiğinin hasıl olduğu bu nedenle çekişmeli taşınmazın Devlet Ormanı olduğunun tesbiti ve tapuya tescilini, davalının bu yere müdahalesinin önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu yer olarak işaretlenen 4080,15 m²’lik orman olanındaki davalının haksız elatmasının önlenmesine, fazlaya ilişkin davanın reddine, haksız elatmanın önlenmesine dair karar verilen kısım kesinleşen kadastrosuna göre orman olarak kayıtlı bulunduğundan, orman olarak tescil talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, davacı Orman Yönetimi vekili ve davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili ve müdahalenin, haksız elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın …Kasabası sınırları içinde kaldığı ve … Kasabasında 16.06.1982 tarihinde ilân edilen ve kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ve 27.04.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda çekişmeli taşınmaz ile Çeltikçi Sulh Ceza Mahkemesinin 2002/34 Esas nolu dava dosyasına konu yerin aynı yerler olduğu belirtilmiş ise de ekli krokide taşınmazların farklı yerlerde işaretlenmiş olduğu gözlemlenmiş, ayrıca, mahkeme dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı olduğunu kabul etmiş ise de Tapu Müdürlüğünün dosya içerisinde bulunan cevabî yazısında, taşınmazın tapuda kayıtlı olup olmadığının bilinemediğini belirtmiştir. Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
O halde; dava dosyasının, hükme esas alınan raporu düzenleyen orman ve fen bilirkişilerine verilerek; her iki taşınmazın aynı yer olup olmadığı hususunda, denetime elverişli, taşınmazların konumunu gösterir, açıklamalı ek rapor alınarak, rapor ile kroki arasındaki çelişki giderilerek Çeltikçi Sulh Ceza Mahkemesinin 2002/34 Esas nolu dava dosyasına konu yer ile dava konusu taşınmazın aynı yer olup olmadığı kesin olarak belirlendikten sonra, dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı olup olmadığı araştırılarak; toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetimi vekilinin ve davalı gerçek kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.