YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9245
KARAR NO : 2014/10102
KARAR TARİHİ : 03.12.2014
MAHKEMESİ : Banaz Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2009/56 – 2013/436
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, …. Köyü 1523, 1552, 1562, 1564, 1565, 1566, 1567, 1568, 1569, 1570 ve 1571 parsel sayılı taşınmazların, yörede 1969 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu içinde kaldığı halde, 1981 yılında yapılan genel kadastroda mera olarak sınırlandırıldığını, daha sonra 2008 yılında 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca yapılan tahdit ve tespit çalışmalarında mera olarak tespit edilip 11.07.2008 – 11.08.2008 tarihleri arasında ilân edildiğini ve daha sonra da davalı köye mera olarak tahsis edildiğini bildirerek mera tespit ve tahsis kararının iptali ile taşınmazlarının orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmış, davalar birleştirilmiştir. Daha önce, davalı taşınmazların değerine göre sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hükümlerin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Mahkemece 1570 ve 1568 sayılı parseller hakkındaki davanın reddine, 1565, 1566, 1569 ve 1571 sayılı parsellerin tamamı ile 1562, 1523, 1552, 1564 ve 1567 sayılı parsellerin (B) harfi ile işaretli bölümlerinin mera tahsis kararları ile mera sicil kayıtlarının iptaliyle tamamının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmaz hakkında sonradan yapılan mera tespit ve tahsis kararının iptali ile kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1968 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ile 29/01/2009 tarihinde askı ilânı yapılan evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ile bu ormanlarda ve evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece 1968 yılında yapılan orman kadastrosu ile davanın devamı sırasında yapılan orman kadastrosuna ilişkin belgeler uygulanarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. Şöyle ki; yargılamanın devamı sırasında, çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede orman sınırlandırılmasına başlanıldığı ve taşınmazların orman sınırları içine alındığı anlaşılmaktadır. Davanın varlığı tahdidin kesinleşmesini önler. Bu durumda; davanın aynı zamanda 2009 yılında yapılan orman kadastrosuna itiraza dönüştüğünün kabulü gerekir.
O halde, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mera komisyon kararına itiraz davası elde tutulup, 6831 sayılı Orman Kanununun değişik 11. madde hükmü gözetilerek orman kadastrosuna itiraz davasında, uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesinin görevli olacağı düşünülüp, görevsizlik kararı verilmeli, daha sonra orman kadastrosuna itiraz davasının sonucu beklenip sonucuna göre mera komisyon kararına itiraz davası esası hakkında bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 03/12/2014 günü oy birliği ile karar verildi.