YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9229
KARAR NO : 2015/12243
KARAR TARİHİ : 04.12.2015
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Salihli Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 17/07/2014
NUMARASI : 2013/221-2014/210
DAVACI : Orman Yönetimi
DAVALILAR : Hazine – R.. Ç..
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, Çelikli köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmi ilâna çıkartıldığını, ancak, dava dilekçesine ekli memleket haritasında 9 ile gösterilen alanın orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanın orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili isteğiyle Hazine, Ç.. B.. (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve köy tüzel kişiliğine husumet yönelterek dava açmıştır. Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenip malik haneleri açık bırakılarak mahkemeye gönderilmiş; mahkemece, tutanakların “edinme sebebi” bölümünde zilyet olarak ismi yazılı kişiler davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanarak yapılan yargılama sonunda; Hazine, Ç.. B.. (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve köy tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine; dahili davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne, 248 ada 9 numaralı parselin 30.07.2009 tarihli fen bilirkişi raporunda (a) ile gösterilen 3289,02 ve (b) ile gösterilen 598,41 m², 248 ada 8 numaralı parselin (a) ile gösterilen 1090,92 m², 248 ada 10 numaralı parselin (a1) ile gösterilen 468,03, (a2) ile gösterilen 1138,14 m² ve (b) ile gösterilen 2266,55 m², 248 ada 11 numaralı parselin (a) ile gösterilen 8732,25, (b1) ile gösterilen 976,72 ve (b2) ile gösterilen 1162,22 m² yüzölçümündeki kısımlarına ilişkin kadastro tespitlerinin iptali ile bu bölümlerin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline dair verilen karar, davacı Orman Yönetimi ve dahili davalı R.. Ç..’in temyizi üzerine;
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17.06.2010 gün ve 2010/6147 – 8605 sayılı kararıyla; “Çekişmeli 248 ada 10 ve 11 numaralı parsellerin (a), (a1), (a2), (b), (b1) ve (b2) ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığı belirtilerek R.. Ç..’in temyiz itirazları reddedilmiş; diğer temyiz itirazları yönünden, “3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman ve arazi kadastrosuna itiraza ilişkin bu davada, yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği gereği husumetin Hazine ve taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ile davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilmesi gerektiği, bu nedenle husumet yöneltilen özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilemeyeceği, ancak, yapılacak uygulama ve inceleme sonucunda dava konusu yerin orman olduğu belirlenirse, bu durumda yasal hasım olan Hazine, Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Köy Tüzel Kişiliğine yargılama gideri ve vekâlet ücreti yükletilemeyeceği düşünülerek, dava dilekçesinde niteliği bildirilen taşınmazların tespit tutanağının, malik hanesi açık bırakılmak suretiyle düzenlenip gönderildiği ve kamu düzeni nedeniyle, kadastro hâkimi düzenli sicil oluşturmakla görevli olduğundan, dava konusu taşınmazların orman sayılmayan bölümleri üzerinde kim ya da kimlerin ne zamandan beri zilyet ettiği, onlar yararına kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek bu bölümler yönünden de sicil oluşturulması gerektiği” hususlarına değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacı Orman Yönetiminin davalılar Hazine ve Çelikli köyü tüzel kişiliği ile Ç.. B.. (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) aleyhine açtığı davanın reddine, davacının dahili davalılar aleyhine açtığı davanın kabulü ile;
1) 248 ada 8 sayılı parselin (a) harfi ile gösterilen 1089,75 m²’lik kısmı ile (Ac) harfi ile gösterilen 1996,06 m²’lik kısımlarının orman vasfıyla M.. H.. adına tapuya kayıt ve tesciline, (c) harfi ile gösterilen 5199,38 m²’lik kısmının E.. T.. adına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline,
2) 248 ada 9 sayılı parselin (a) harfi ile gösterilen 3289,02 m²’lik kısmı ile (b) harfi ile gösterilen 598,41 m²’lik kısımlarının orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (c) harfi ile gösterilen 9042,15 m²’lik kısmının tarım arazisi vasfı taşımadığından Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
3) 248 ada 10 sayılı parselin (a1) harfi ile gösterilen 468,03 m²’lik kısmı ile (a2) harfi ile gösterilen 1138,14 m²’lik kısmı ile (b) harfi ile gösterilen 2266,55 m²’lik kısmının orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (c) harfi ile gösterilen 9022,65 m²’lik kısmının tarım arazisi vasfı taşımadığından Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline,
4) 248 ada 11 sayılı parselin (a) harfi ile gösterilen 8732,25 m²’lik kısmı ile (b1) harfi ile gösterilen 976,72 m²’lik kısmı ve (b2) ile gösterilen 1162,22 m²’lik kısmının orman vasfıyla M.. H.. adına tapuya kayıt ve tesciline, (c) harfi ile gösterilen 14361,10 m²’lik kısmının tarım arazisi vasfı taşımadığından M.. H.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Orman Yönetimi tarafından 248 ada 8, 248 ada 9, 248 ada 10 ve 248 ada 11 sayılı parsellerin (c) ile gösterilen; davalı Hazine tarafından 248 ada 8 sayılı parselin (c) ile gösterilen ve davalı R.. Ç.. tarafından ise, 248 ada 10 ve 11 sayılı parsellerin (c) ile gösterilen bölümleri yönünden temyiz edilmiş; karar, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/02/2013 gün ve 2012/8670 E. – 1318 K. sayılı kararıyla; “çekişmeli 248 ada 8 ve 248 ada 9 sayılı parsellerin (c) ile gösterilen kısımları yönünden onanmış; çekişmeli 248 ada 10 ve 248 ada 11 parsel sayılı taşınmazların (c) ile gösterilen kısımlarının orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından, Orman Yönetiminin bu kısımlara yönelik temyiz itirazları reddedilmiş; davalı R.. Ç..’in 248 ada 10 ve 11 parsellerin (c) kısımlarına yönelik temyiz itirazları yönünden, “mahkemece bu kısımların tarım arazisi vasfını taşımadığından Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de, bu kısımlar yönünden yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı açıklanarak yeniden yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, sözkonusu taşınmaz bölümlerinin zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığının saptanması, komşu parsellerin tutanak ve dayanaklarının getirtilerek uygulanması; zilyetlik tanıklarının taşınmazlar başında dinlenerek taşınmazların öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı konularında ayrıntılı beyanlarının alınması, bundan sonra davalı Rafet yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddi ile çekişmeli 248 ada 10 parselin, fen bilirkişi raporunda (c) harfi ile gösterilen 9022,65 m² ve 248 ada 11 parselin (c) harfi ile gösterilen 14361,10 m²’lik kısımlarının davalı Fahri oğlu R.. Ç.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosu ile genel kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5403 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak lehine tescil kararı verilen kişi yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşullarının oluştuğunun belirlendiğine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 04/12/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.