Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/922 E. 2014/2820 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/922
KARAR NO : 2014/2820
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : Kandıra Kadastro Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2013
NUMARASI : 2011/10-2013/163

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili ile A.. K.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmaları sırasında B… Köyü 183 ada 10 parsel sayılı 3133,09 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle davalılar adlarına tarla vasfıyla tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine; davalıların zilyedlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığını iddia ederek, davacı A.. K.. ise; taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır.
Mahkemece yargılama aşamasında ayrı ayrı açılan davaları birleştirdikten sonra davacı A.. K.. ve davacı M.. H.. tarafından açılan davanın reddine, dava konusu 183 ada 10 nolu parselin kadastro tesbit tutanağındaki R… K.. isminin R.. U.. olarak düzeltilmesiyle tesbit gibi tüm vasıflarıyla birlikte tesbit malikleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar Hazine vekili ve A.. K.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Yörede 766 sayılı Kanuna göre yapılıp 1957 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 22.05.1991 yılında ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B çalışması, 2859 sayılı Kanuna göre yapılıp 21.02.2005 yılında kesinleşen yenileme kadastrosu ve 4999 sayılı Kanuna göre yapılıp 24/12/2010 tarihinde ilân edilmiş fennî hataları düzeltilmiş orman kadastro haritası ile 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmaları bulunmaktadır.
Mahkemece, çekişmeli 183 ada 10 nolu taşınmazın davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğinin yararına oluştuğu gerekçesiyle davacı Hazinenin davasının reddine karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmediği gibi yapılan inceleme ve araştırma da hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre taşınmazın davalılar tarafından sadece hayvan otlatılarak kullanıldığı, hayvan otlatılarak kullanma ekonomik amaca uygun bir kullanma olmadığı, ayrıca, taşınmazın ne kadar zamandır kullanılmadığı bu sürenin iradi terk anlamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, zilyedlik koşullarının var olup olmadığı araştırılmadığı gibi, muristen geldiği belirtilen taşınmazın taksim, hibe veya satış yoluyla davacıya muris tarafından verilip verilmediği hususu da yeterince araştırılmamıştır.
O halde; mahkemece, taşınmaz başında bir fen ve bir ziraat yüksek mühendisi bilirkişi ile yerel bilirkişiler ve tarafların gösterecekleri tanıklar olduğu halde, yeniden yapılacak keşifte, taşınmazın ne kadar zamandır boş vaziyette olup kullanılmadığı yerel bilirkişi ve tanıklardan
sorulmak suretiyle tesbit edilmeli, taşınmazın öncesinde ne şekilde tasarruf edildiği ayrıntılı biçimde açıklattırılmalı, taşınmaz üzerinde taraflar yararına zilyedlik koşullarının oluşup oluşmadığı, bunun ekonomik amacına uygun zilyedlik olup olmadığı belirlenmeli, taşınmazın taksim, hibe veya satış yoluyla taraflardan birine müşterek muris tarafından verilip verilmediği hususu araştırılmalı, uzman ziraat mühendisi bilirkişiden; taşınmazın niteliği hususunda, komşu parsellerin toprak yapısı da mukayese edilmek suretiyle, taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazda zilyedlik koşulları oluşmuş ve iradi terk söz konusu değil ise tarafların delilleri doğrultusunda oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli, şayet zilyedlik koşulları oluşmamış ve iradi terk durumu söz konusu ise taşınmazın hali arazi vasfıyla Hazine adına tescili gerekeceği düşünülmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin dosya içeriğiyle bağdaşmayan gerekçe ile eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile; davacı Hazine vekili ile A.. K..’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.