Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/9077 E. 2014/9846 K. 26.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9077
KARAR NO : 2014/9846
KARAR TARİHİ : 26.11.2014

MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/05/2013
NUMARASI : 2012/788-2013/357

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, 13/12/2012 tarihli dava dilekçesi ile K. İlçesi, K. Köyü .. ada .. parsel sayılı taşınmazların davalı N.. E.. adına kayıtlı iken Hazine tarafından 2/B iddiasıyla açılan dava sonucu N.. E.. adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına 2/B niteliğiyle tescil edildiğini, her iki taşınmazın da müvekkili tarafından noterde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile N.. E..’den satın alındığını ve taşınmazın davacının kullanımında olduğunu, 6292 sayılı Kanun gereği iptal edilen tapuların sahiplerine iade edilmesi gerektiğini belirterek taşınmaz henüz iade edilmemiş ise davacıya iadesine, iade edilmemiş ise tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, 6292 sayılı Kanunun 7/a fıkrasında tapusu iptal edilen taşınmazlar hakkında 2 yıllık süre içinde idareye başvurulması halinde önceki kayıt malikine iade edileceği hükmünün düzenlendiği, henüz 2 yıllık sürenin dolmamış olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kaynağını 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medenî Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medenî Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Gayrimenkul satımına ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237-246 madde hükümleri tapulu taşınmazlara ilişkindir. Bu nedenle, taşınmaz satış vadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunlu ise de sözleşme sırasında satış vaadi borçlusunun taşınmazın maliki olması gerekmez. Çünkü taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride o taşınmaz malın mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. Bu nedenle ifanın talep edildiği tarihte taşınmazın satış vaadi borçlusunun mülkiyetinde olup olmadığına bakmak gerekir. Taşınmaz mülkiyeti satış vaadi borçlusunda ise ferağa icbar davası kabul edilmelidir.
Somut olayda davalı N.. E.. tarafından, Antalya 2. Noterliğinin 05/06/2012 gün ve 11508 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile K. Köyü .. ada.. parsel sayılı taşınmazların kat’i ferağ takrirlerini tapudaki engeller kalkınca davacıya vereceğini vaat etmiş, eldeki dava tarihinden önce 03/12/2012 tarihinde, çekişmeli taşınmazların 6292 sayılı Kanun kapsamında iadesi için idareye müracaat etmiş olup, davacı N. E.’ünidareye başvursun sonucu da dikkate alınarak davalı N.. E..’ün dava tarihi itibariyle vaadini yerine getirip getiremeyeceği dikkate alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 26/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.