Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/8700 E. 2014/9571 K. 18.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8700
KARAR NO : 2014/9571
KARAR TARİHİ : 18.11.2014

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı …. Köprülü ve arkadaşları, Zeytinalanı Köyünde bulunan ve Hazine adına tesbit gören 208 adet taşınmaz hakkında; bu taşınmazların, Teşrini Evvel 1295 yoklama tarih 33, 34 ve 36 numaralı sicilden gelen Şubat 1945 tarih 45, 46 ve 48 numaralı tapu kayıtlarıyla, 636 sayılı defterin 31-33 sahifelerinde kayıtlı mazbut vakıflardan … Valide Sultan Vakfına ait 21 Zilhicce 1209 tarihli vakfiyede adlarına kayıtlı olduğu iddiasıyla tesbite itiraz etmişler, davalı …, taşınmazların “Körfez Günlük Ormanı” olarak Hazine adına kayıtlı Haziran 1948 tarih 24 nolu tapu kaydı kapsamında olduğunu ileri sürmüştür.
Orman Yönetimi, 264, 274, 276, 279, 282, 284, 290 ve 291 sayılı parseller yönünden davaya katılmıştır.
Çekişmeli taşınmazların tamamı hakkında verilen Köyceğiz Gezici Arazi Kadastrosu Hakimliğinin 24.12.1960 tarih ve 1954/620 E. – 1963/168 K. Sayılı kararı, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 17.01.1963 tarih ve 1962/10046 E. – 1963/365 K. sayılı kararıyla “davacılar …Köprülü ve arkadaşlarının ibraz ettikleri Şubat 1945 tarih ve 45, 46, 48 numaralı tapu kayıtları ve revizyon gördüğü parseller getirtilerek bu kayıtlar yöntemince uygulandıktan sonra karar verilmesi” gereğine işaret edilerek bozulmuş olup, bu karar sonrasında itirazlı dosyalar 1976/453 sayılı dosyada birleştirilmiş, yapılan yargılama sonucunda Köyceğiz Tapulama Mahkemesinin 06.02.1979 tarih ve 1976/453 E. -1979/1 K. sayılı kararıyla birleşen tüm dosyalar hakkında karar verilmiş ise de; 26.04.1981 tarihinde Kadastro Mahkemesi binasında çıkan yangın sonucunda mahkemede bulunan dosyalar yanmış, geriye kalan kurtarılan belgeler ve sonradan elde edilen belgelerle oluşturulan dosyaya 1989/20 Esas numarası verilerek yargılamaya devam olunmuştur. 1989/20 sayılı dosyada; tüm parseller yönünden yargılamanın yapılıp hakkaniyete uygun karar verilmesi fiilen mümkün olmadığından, keşifleri yapılan 255, 256, 257, 259, 260, 262, 263, 264, 267, 274, 276, 277, 278, 279, 280, 282, 284, 290, 291, 295 ve 304 parsel sayılı taşınmazların dosyalarının 1989/20 sayılı dosyadan tefrikine karar verilmiş, dosya temyize konu 2012/12 Esasa kaydedilmiştir.
Köyceğiz Kadastro Mahkemesinin 1983/171-1992/108 sayılı dosyasında (davacıları …Köprülü ve arkadaşları, Orman Yönetimi, müdahil davacı … ve Vakıflar Genel Müdürlüğü) davaya konu, 392 parsel sayılı taşınmaz hakkında yapılan yargılama sonucunda, davacıların tutunduğu Şubat 1945 tarih ve 45, 46 ve 48 numaralı tapu kayıtlarının sınırları tesbit edilmiş olup, taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30.05.1994 tarih ve 1993/8557 E. – 1994/6105 K. sayılı kararıyla onanarak 29.11.1994 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
255 parsel sayılı taşınmaz kadastro sırasında; senetsizden, 873 m² tarla niteliğiyle zilyedlik koşulları oluşmadığından Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiş, … müdahil olmuştur.
256 parsel sayılı taşınmaz; 326 m² tarla niteliğiyle, Durali Doğru tarafından kullanılırken zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiştir.
257 parsel sayılı taşınmaz; 426 m² tarla niteliğiyle, … tarafından kullanılırken zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiştir.
259 parsel sayılı taşınmaz; 1786 m² tarla niteliğiyle, … oğlu … tarafından kullanılırken zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiştir.
260 parsel sayılı taşınmazın kadastro tesbit tutanağının bulunmadığı anlaşılmış, ancak 3333 m² tarla niteliğinde olduğu ve 06.02.1959 tarihli mahkeme tutanağında Hazinenin davalı olarak gösterilmesi nedeniyle tesbitin Hazine adına yapıldığı kanaatine varılmıştır.
262 parsel sayılı taşınmaz; 7120 m² tarla niteliğinde,… oğlu … tarafından kullanılmakta iken zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiştir.
263 parsel sayılı taşınmazın tutanağı tam olarak okunamamakla birlikte, 426 m² tarla niteliğinde olduğu ve taşınmazın senetsizden Hazine adına tesbit edildiği anlaşılmış, tesbite…. Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiştir.
264 parsel sayılı taşınmaz; 7086 m² tarla niteliğinde, …isimli soyadı okunamayan kişi tarafından kullanılırken zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite Orman Yönetimi ile …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiştir.
267 parsel sayılı taşınmaz; 4846 m² tarla niteliğinde, … tarafından kullanılmakta iken zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiştir.
274 parsel sayılı taşınmaz; 17480 m² tarla niteliğinde İsmail oğlu …’nın kullanımında iken zilyedlik süresi dolmadığından Hazine adına senetsizden tesbit edilmiş, tesbite Orman Yönetimi ile …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiştir.
276 parsel sayılı taşınmaz; 8000 m² tarla niteliğinde, …oğlu … kullanımında iken zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına senetsizden tesbit edilmiş, tesbite Orman Yönetimi ile …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiştir.
277 parsel sayılı taşınmaz; 5480 m² zeytin bahçesi niteliğinde, … tarafından …’e satılmış, zilyetlik süresinin dolmaması nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Tesbite … ile …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiş, … ve … müdahil olmuştur.
278 parsel sayılı taşınmaz; 6640 m² tarla niteliğinde, …’ın zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite Durmuş Çığırgan ile …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiştir.
279 parsel sayılı taşınmaz; 160 m² tarla niteliğinde, … oğlu … tarafından kullanılırken zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite …, Orman Yönetimi ve …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiştir.
280 parsel sayılı taşınmaz; 11190 m² tarla niteliğinde, … oğlu …’ın kullanımında iken zilyedlik süresi dolmadığından Hazine adına senetsizden tesbit edilmiş, tesbite … ile …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiş, … müdahil olmuştur.
282 parsel sayılı taşınmaz; 6920 m² tarla niteliğinde, … oğlu … kullanımında iken, zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite …, Orman Yönetimi ve …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiş, …, … müdahil olmuştur.
284 parsel sayılı taşınmaz; 5320 m² tarla niteliğinde, Mehmet oğlu, ismi okunamayan,… soyadlı birinin kullanımında iken zilyetlik süresinin dolmaması nedeniyle Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite Orman Yönetimi ve …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiş, …, …, … müdahil olmuştur.
290 parsel sayılı taşınmaz 7960 m² yüzölçümüyle, orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiş, Orman Yönetimi müdahil olmuştur.
291 parsel sayılı taşınmaz; 1340 m² tarla niteliğinde, …. tarafından imar ve ihya edildiği, ancak, zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite … ile …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiş, Orman Yönetimi müdahil olmuştur.
295 parsel sayılı taşınmaz; 2993 m² tarla niteliğinde, …’ın zilyetlik süresi dolmadığından senetsizden Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiş, … müdahil olmuştur.
304 parsel sayılı taşınmaz; 1986 m² tarla niteliğinde, …’ın zilyetlik süresi dolmadığından Hazine adına tesbit edilmiş, tesbite …Köprülü ve arkadaşları tarafından itiraz edilmiş, … müdahil olmuştur.
Mahkemece, taşınmazların davacıların dayandığı Şubat 1945 tarih 45, 46 ve 48 nolu tapu kayıtları ve Hazinenin dayandığı, Haziran 1948 tarih 24 nolu tapu kaydı kapsamında kalmadığı belirlendikten sonra, davacıların davasının reddine;
255 sayılı parselin tesbit gibi Hazine adına tesciline, müdahil davacı …’un kadastrodan sonra devralması nedeniyle mahkemenin görevsizliğine,
256, 257, 259, 260, 262 ve 263 sayılı parsellerin tesbit gibi Hazine adına tesciline,
264 parsel yönünden Orman Yönetimi ile …Köprülü ve arkadaşlarının davasının reddine, kadastro tesbitinin iptaliyle müdahil … adına tapuya tesciline,
267 sayılı parselin müdahil … adına tesciline,
274 sayılı parselin müdahil … adına tesciline,
276 sayılı parselin müdahiller … mirasçıları …, …, …, … adına tesciline,
277 sayılı parselin davacı … adına;
278 sayılı parselin davacı…. mirasçıları … ve arkadaşları adına;
279 parselin davacı … mirasçıları adına;
280 parselin davacı … mirasçıları adına;
282 parselin davacı … Yolalamaz mirasçıları adına;
284 parselde, davacıların davasının reddine, davacı … Yönetiminin davasının
kısmen kabulüne, fen bilirkişi … nın 11.06.2012 havale tarihli krokisinde 284/B işaretli 121, 73 m² kısmın kadastro tesbitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, müdahil davacı …’ın davasının kısmen kabulüne, 284/A işaretli 5303, 04 m² kısmın kadastro tesbitinin iptaliyle … mirasçıları … ve arkadaşları adına tapuya tesciline,
290 sayılı parselin tesbit gibi orman niteliğiyle Hazine adına tesciline,
291 sayılı parsel hakkındaki davanın reddi ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline,
295 sayılı parselin müdahil … adına;
304 sayılı parselin müdahil … adına tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından 267, 277, 278, 280, 284, 295 ve 304 parsellere ve re’sen görülecek sebeplere; Orman Yönetimi vekili tarafından 264, 274, 276, 279, 282 ve 284 parsellere; müdahiller … Uysal mirasçıları … ve arkadaşları tarafından 280 parsele; … tarafından 257, 259 parsele; …, …. ve …vekili tarafından 262, 263 ve 284 parsellere yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Yörede, 1942 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu; dava sırasında 1976 yılında yapılıp kesinleşmeyen 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp kesinleşmeyen 3302 sayılı Kanunla değişik 2B madde uygulaması vardır.
1) Katılan … Uysal mirasçılarının 280 sayılı parsele; …’ın 262-263 parsele yönelik temyiz itirazları bakımından; … ‘ın, taşınmazın babası …’dan kendisine devir ve teslim edildiği iddiasına dayandığı, taşınmazın veraseten intikal etmediği ve kadastrodan sonra müdahile devredildiği, …’ın da taşınmazları kadastrodan sonra satın aldığı, kadastro mahkemesinin görevinin 3402 sayılı Kanunun 25/son fıkrası uyarınca, kadastro tutanağının düzenlenmesi gününden ve tutanak sonradan tamamlanmış ve düzeltilmiş ise, o günden sonra doğan haklara dair isteklere ilişkin olduğu, kadastrodan sonraki olaylara ilişkin isteklerin kadastro mahkemesinin görevi dışında bulunduğu, Ayten ve Fikret Kayhan ise her ne kadar 284 parsel için davaya katılmışlar ise de; keşifler sırasında dava ettikleri taşınmazın dava dışı 301 parsel olduğu belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle 280, 262 ve 263 sayılı parsellere yönelik hükmün onanması gerekmiştir.
2) Katılan … mirasçısı …’ın 257 ve 259 parsellere yönelik temyiz itirazları bakımından; tespit tarihi itibarıyla 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı koşulların oluşmadığı belirlenerek Hazine adına, tesbit gibi tescile karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 257 ve 259 sayılı parseller yönünden verilen hükmün onanması gerekmiştir.
3) Müdahil Orman Yönetimi vekilinin 264, 274, 276, 279 ve 282 sayılı parsellerle, 284/A bölümüne yönelik temyiz itirazları bakımından; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli taşınmazların orman tahdidi dışında kalan ve orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından Orman Yönetiminin 264, 274, 276, 279 ve 282 sayılı parsellerle, 284/A bölümüne yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parseller yönünden verilen hükmün onanması gerekmiştir.
4) Hazinenin 267, 277, 278, 280, 295 ve 304 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazları bakımından; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile bu parseller yönünden verilen hükmün onanması gerekmiştir.
5) Hazinenin 284 sayılı parselin (B) bölümüne ve 291 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince; Uzman bilirkişi raporlarına göre, kadastro sırasında Hazine adına tespit gören 284 parselin (B) işaretli 121,73 m2 bölümü ile 291 parselin tamamı davanın devamı sırasında 1976 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi uyarınca yapılan çalışmada 15.10.1961 tarihinden önce ve yine 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uyarınca yapılan çalışmada 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetmiş oldukları gerekçeleriyle Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan sahada bırakılmıştır. Bu taşınmazlar bakımından mahkemece yapılan araştırma, inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 2. madde ve 2/B çalışmasının yargılamanın devamı sırasında yapıldığı anlaşıldığı halde, bu bölümler hakkındaki davanın aynı zamanda 2. madde ve 2/B madde uygulamasına itiraza dönüşeceği gözönünde bulundurulmadan, yalnızca tahdide dayalı olarak taşınmazların orman olarak tesciline karar verilmiştir. Kaldı ki; 1976 ve 1987 yılında yapılan çalışmalara ait tutanak ve haritalar ayrı ayrı uygulanmadığından, taşınmazların ilk kez hangi tarihte orman rejimi dışına çıkarıldığı belirlenmemiştir.6831 sayılı Kanunun değişik 2. madde ve 2/B maddesinde bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerin orman rejimi dışına çıkartılacağı hükmünün bulunduğu, bundan doğal ve gerçek anlamda nitelik kaybının anlaşılması gerektiği, her isteyenin ormanlarda doğal olarak bulunan deliceleri aşılaması, bina ya da eklentilerini inşa etmesi, erozyona sebep olacak biçimde araziyi teraslaması ya da orman bitkilerini kökleyip tarım yapmaya teşebbüs etmesinin kanun maddesinde anlatılan bilim ve fen bakımından nitelik kaybı olmadığı, zorla ve ormanın tahribi sonucu niteliğinin kaybettirilmesi olduğu açıktır. Bu yöntem, toprak erozyonu, ormanların ortadan kalkması, doğanın ve çevrenin bozulup yok olması sonuçlarını doğurur.
O halde, uzman orman bilirkişinin, yukarıda anlatılan eylemler sonucu ormanların yok edilmesinin bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceğini gözönünde bulundurarak, taşınmazların orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevredeki ekosistemlerin tüm ögeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve kararlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde, yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazların hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek, bu olguları tartışması ve raporunda açıklaması, halen nitelik kaybetmeyen bölümleri de raporunda işaretlemesi gerekir.
Bu nedenlerle, yörede yapılan orman kadastrosu ve 1976 – 1987 yıllarında yapılan 2. madde ve 2/B çalışmalarına ait harita ve tutanaklar ayrı ayrı uygulanmak suretiyle, taşınmazların bu haritalara göre konumu belirlenmeli, uzman tarım ve orman bilirkişilerinden yukarıda açıklanan hususlarda rapor alınmalı, taşınmazlardaki hakim bitki örtüsü, toprak yapısı incelettirilmeli, nitelik yitirmediği belirlenirse orman niteliğiyle Hazine adına; nitelik yitirmişse hali hazır niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmeli, 2/B uygulama sahasında kalan taşınmazlar başka parsel numaraları almışsa, bu parsellere ait tutanaklar getirtilip, şerh sahipleri davaya dahil edilmeli, bundan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile karar verilmiş olması nedeniyle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenlerle; katılan … mirasçılarının 280 sayılı parsele; …’ın 262 ve 263 sayılı parsele; 2. bentde açıklanan nedenlerle, katılan … mirasçısı …’ın 257 ve 259 parsellere; 3. bentde açıklanan nedenlerle, Orman Yönetiminin 264, 274, 276, 279 ve 282 sayılı parsellerle, 284 parselin (A) bölümüne; 4. bentde açıklanan nedenlerle, Hazinenin 267, 277, 278, 280, 295 ve 304 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parseller yönünden verilen hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Orman Yönetimi ile gerçek kişilere ayrı ayrı yükletilmesine,
5. bentde açıklanan nedenlerle, Hazinenin 284 sayılı parselin (B) bölümüne ve 291 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle bu parsellere yönelik hükmün BOZULMASINA, 18/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.