Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2014/8571 E. 2014/8884 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/8571
KARAR NO : 2014/8884
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

MAHKEMESİ : Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2010/236-2012/493

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı R.. Y.. ve davalı Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne ve duruşma isteminin giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, asliye hukuk mahkemesine verdiği 25.10.2005 tarihli dava dilekçesinde özetle; K. Köyünde 1952 yılında, 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanununa göre dağıtılan ve 1 ada 67 ve 49 parsel sayılı tevzi parseli içinde kalan tapulu taşınmazlarının, 2006 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında orman sınırları içine alındığını bildirerek orman sınırlamasının iptalini istemiştir.
Asliye hukuk mahkemesince, taşınmazların bulunduğu yere 163 ada 114, 156, 157 parsel numarası ile tutanak tutulduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek, dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş, kadastro mahkemesince tutanak tutulan taşınmazlara yönelik bir dava bulunmadığı, davanın orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu ve 6 aylık orman kadastrosuna itiraz süresinin geçirildiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından, davanın tapuya dayalı orman kadastrosuna itiraz davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olacağı açıklanmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 12.06.12 tarihli fen bilirkişi raporunda (S) harf ile işaretli 9172 m2 taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 10 yıllık süre içinde tapuya dayalı olarak açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 26.07.1996 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu vardır. Arazi kadastrosu, 2006 yılında yapılmış, çekişmeli taşınmazlar 370 ada 1 parsel sayılı orman parseli içinde bırakılmıştır.
Davacı tarafından, 4753 sayılı Kanun ile tahsis edilip, Ocak 1952 tarih ve 39, 41 sıra sayıları ile tapu siciline tescil edilen taşınmaz kapsamındaki yerin, orman kadastro sınırı içinde bırakıldığı iddiasıyla 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre içinde orman kadastrosuna itiraz edilmiş, yargılama sırasında taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastro çalışmaları yapılmış olup, davalı taşınmazlar hakkında tesbit tutanağı düzenlenmemiştir. Ancak, dayanılan tapu kaydı, genel arazi kadastrosu sırasında 163 ada 114, 156 ve 157 sayılı parsellere uygulanmış olup, bu parsellere ilişkin tapu kayıtları dosya arasına getirtilmemiş, kimin adına ve ne miktarda tescil edildiği araştırılmamış, tevzi haritası taşınmazlara uygulanmamış, dava konusu edilen orman parseli hakkında tutanak düzenlenip düzenlenmediği, tapuya tescil edilip edilmediği araştırılmamış, Hazine adına tapuda kayıtlı ise, mülk sahibi Hazinenin davaya dahil edilip edilmeyeceği düşünülmemiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Mahkemece, dava dışı 163 ada 114, 156 ve 157 parsel sayılı taşınmazların onaylı kadastro tutanağı ve tapu kayıt örnekleri, dava konusu taşınmazın içinde yer aldığı orman parselinin varsa kadastro tesbit tutanağı örneği ile onaylı tapu kaydı örneği, komşu parsel tutanakları ve varsa dayanakları, 49 ve 67 numaralı tevzi parsellerinin haritası, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ve toprak tevzi haritası ölçeğine, yine kadastro paftası ve toprak tevzi haritası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterildiği ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilmeli, orman parseline Hazine adına tapu kaydı oluşturulmuşsa Hazine davaya dahil edilmeli, bundan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/10/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.