YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/845
KARAR NO : 2014/3734
KARAR TARİHİ : 27.03.2014
MAHKEMESİ : Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/01/2013
NUMARASI : 2009/13 – 2013/26
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. H.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesi ile; Alanya İlçesi, T..Kasabasında kain yaklaşık bir dönümlük tarlayı 1970 yılından 1987 yılına kadar kullanan H.. Ş…den satın aldığını, H..Ş..’in de 1970 yılında H.. B..’dan satın aldığını ileri sürerek, TMK’nın 713. maddesi uyarınca müvekkilleri adına tescili talebiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulü ile; Antalya İli, Alanya İlçesi, … Kasabasında bulunan bilirkişi Harita Mühendisi Y.. T.. tarafından düzenlenen 06/06/2012 tarihli rapor ve krokide (A) harfi ile gösterilen 934,74 m²’lik kısmın sulu tarla ve üzerinde bulunan bina vasfıyla davacı S.. oğlu Ş.. T.. adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı H.. H.. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK’nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 12/08/1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 07.07.1957 tarihinde kesinleşmiş, dava konusu taşınmaz tescil harici bırakılmıştır.
Mahkemece, her ne kadar davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkeme kararından sonra kadastro müdürlüğü tarafından dosya içine gönderilen 18.07.2013 tarihli müzekkerede dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu taşınmaz hakkında 248 ada 15 parsel sayısı ile sınırlandırma ve tesbit yapıldığı, düzenlenen kadastro tutanağının ise taşınmazın davalı olduğundan bahisle kadastro mahkemesine gönderildiği belirtilmiş olup; bu durumda, 3402 sayılı Kanunun 25 ve 26. maddeleri gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağından, davaya kadastro mahkemesinde bakılmalıdır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Bu sebeple, mahkemece yapılacak iş: davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu düşünülerek görevsizlik kararı vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı H.. H..nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 27/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.